10 Kasım’ı “önceden anacağız” diyerek sulandırmaya çalışanlar iyi dinlesin:

Bu milletin hafızasında Atatürk, öyle bir günle sınırlı değildir.

Ama o gün, saat tam 09.05’te Türkiye ayağa kalkar!

Saat durur, nefes durur, herkes hazır ola geçer!

Çünkü bu millet bilir ki:

Sen olmazsan biz olmazdık.

Sen yürümemiş olsan, biz koşamazdık!

Şimdi kalkıp 10 Kasım’ı bahanelerle, düzenlemelerle, takvim oyunlarıyla unutturmaya kalkanlara sesleniyoruz:

Haddiniz değil!

Bu ülkenin çocukları Atatürk’ü sadece kitapta, derste değil; kalbinde, duruşunda, nefesinde taşır.

Ve o çocuklar büyüdü artık.

Unutturmanıza asla izin vermez!

Anıtkabir’e akın eder.

10 Kasım’ı öne almakla olmaz bu iş.

Bizim takvimimizde 10 Kasım’ın yeri bellidir.

O gün siren çalar, millet susar,

Ama yürekler Atatürk diye haykırır!

Unutmak isteyen varsa buyursun gitsin…

Ama biz, 10 Kasım’da da buradayız, Atatürk’ün izindeyiz!

HALKIN SÖZÜ: 10 Kasım Saat: 09.05’te hayat durur

Gece yarısı… Halk uyurken Meclis uyanıktı. Ama halkın çıkarı için değil, doğanın canına bir torba geçirme niyetindeydiler.

Ve başardılar.

Torba kanunun içine gizlenmiş bir hançer gibi, zeytinlikleri madene açan 19. madde, milletin temsilcilerinin(!) çoğunluğunun el kaldırmasıyla kabul edildi. Zeytin, bu ülkenin en kadim ağacı… Barışı simgelerdi. Artık çıkarı simgeliyor. Meclis Genel Kurulu’nda zeytin........

© Nefes