menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Diyanet yutkunma, söyle!

100 28
31.08.2025

Her 30 Ağustos geldiğinde bu milletin kalbi aynı şeyi söyler: Zafer!

Ama o zaferin başkomutanı, milletin umudu, bağımsızlığın adı Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Bunu bilmeyen yok, görmezden gelen var.

Diyanet’in hutbesine bakıyorsun… Şehit, gazi, vatan, mukaddesat… Hepsi var, bir tek o yok!

Yahu 30 Ağustos Atatürk’süz anlatılır mı? Tarihi budayıp hutbe mi yazıyorsunuz?

Sanki gökten zembille indi bu zafer!

Üstelik bu ilk değil. Daha önceki 23 Nisan hutbelerinde yoktu, 29 Ekim’de yoktu, yine 30 Ağustos’ta yoktu. Hep aynı suskunluk, hep aynı görmezden geliş.

Bir kere olsa unutkanlık dersin, ama tekrar ede ede bu iş “unutmak” değil, düpedüz “yok saymak” oldu.

Geçen yazıda ne dedik? “Yutkunarak söylemeyin” dedik.

Milyonların gözü önünde Atatürk’ün adını ağzınıza almaya çekiniyorsanız, işte orada samimiyet bitiyor.

Kürsüde yutkunarak susmak, tarihe meydan okuyan o ismi boğazda bırakmak, bu millete haksızlıktır.

Eğer bugün minberde özgürce hutbe okuyabiliyorsanız, eğer ezan susmadıysa, eğer bayrak dalgalanıyorsa; işte o kurucu irade sayesinde!

Atatürk’ün adını hutbeye sığdıramayanlar aslında kendi nefesini inkâr ediyor.

Ama boşuna!

O adı susturamazsınız.

Hutbede geçmese de, milletin kalbinde, sokaklarda, bayramlarda, meydanlarda yankılanıyor.

Ve siz ne yaparsanız yapın, bu sessizlik Atatürk’ün adını değil, kendi eksikliğinizi........

© Nefes