Al sana rüşvetin belgesi
Ormanlar yanıyor…
Ama sadece ağaçlar değil, insanlar da yanıyor bu yangınlarda.
Kimi yangın hortumunun ucunda, kimi dozerin direksiyonunda, kimi elinde kazma kürekle alevlere karşı bedenini siper ediyor.
Çünkü onlar, bu ülkenin görünmeyen kahramanları: Orman işçileri.
Sözde “emekçi dostu” sendikaların sahip çıkması gereken o insanlar…
Ama biz neyle karşılaşıyoruz?
Hak-İş’e bağlı Öz Orman-İş Sendikası, yangınlarda canı pahasına görev yapan üyelerinin yaşadığı sorunları konuşmak yerine…
Basın mensuplarına hediye çantası gönderiyor.
Yetmedi, içine bir de 5 bin liralık alışveriş çeki koyuyor.
Bu ne şimdi?
Yangın emekçisinin sesi olmayalım diye sus payı mı?
Hani siz işçiden, alın terinden yanaydınız?
O çantaya koyduğunuz çek, sizin sicilinizin aynası oldu.
Sözüm ona “hediye” diyorsunuz…
Ama hediye dediğin bayramda şekerdir, kalemdir, ajandadır.
5 bin liralık çek mi hediye olur?
O artık hediyeden çıkmış, doğrudan sus rüşvetine girer!
Gazetecilere bu çantaları niye gönderdiğiniz ortada:
Soru sormasınlar.
İşçilerin dramını haber yapmasınlar.
Yangın yerini değil, sizleri parlatsınlar.
Ama şükür ki, hâlâ kalemini satmayan gazeteciler var bu memlekette.
O çeki geri yolladılar.
“Biz bu oyuna gelmeyiz” dediler.
“Yangının dumanını değil, perde arkasını yazarız” dediler.
Onlar sayesinde hâlâ gazetecilik diye bir şey var bu ülkede.
Gazeteci, 5 bin liralık çekle susturulursa,
İşçinin çığlığı duyulmaz.
Yangında yanan emekçinin feryadı manşete çıkmaz.
O feryat........© Nefes
