Bilinçaltı kusması ile kendilerini ifşa ediyorlar
Bazen güleyim mi ağlayayım mı bilemiyorum.
Adalet bakanı yüzü hiç kızarmadan “bu davalar siyasi değildir” diyebiliyor örneğin.
İstanbul başsavcısı “Etkin pişmanlıktan yararlananların ifadeleri ile tutuklanan kimse olmadığını” dile getirebiliyor.
Yandaş yazarlar, troller her gün yargıyı etkileme suçu işliyor kimsenin çıtı çıkmıyor/çıkamıyor.
Siz ne kadar hukuki savunma yaparsanız yapın, doğruyu söyleyin, iddiaları çürüten belgeleri ortaya koyun durum hiç değişmiyor.
Ama bir an geliyor Erdoğan tetikçiliği uğruna kimliklerini yok eden yandaşlar “bilinçaltı kusması” gibi farkında olmadan gerçeği itiraf
ediveriyorlar.
İşte son örnek bir televizyonda atışan iki yandaşın sözlerinden ortaya çıktı.
Yandaş Cem Küçük İmamoğlu’nun hiçbir şekilde kurtulamayacağını anlatırken yine yandan Şamil Tayyar müdahale etti ve “burası mahkeme salonu değil” dedi.
İkili hararetli bir tartışmaya girerken Şamil Tayyar birden şunu söyledi;
“Bu dönem değil, başka bir dönem olsa; anlattıklarının çoğu ‘adil yargılamayı etkileme’ suçuna girer. Senin elindeki belge, ‘gizli’ damgalı belge
değil mi?”
Yani bu tetikçiler de
farkında her şeyin.
Adam “başka dönem olsa” diyor.
Çünkü “bu dönem” her şey serbest, tabii yandaş takımına.
Ortalık şimdi karışacak
İktidarın CHP’yi kirletmek için........
© Nefes
