Alkışlanacak kıskançlık
Başlıktaki “kıskançlık” kelimesi “haset” anlamında değil, kıskançlık kelimesini çok çok olumlu anlamda kullandım.
Erkek voleybol milli takımının dünya şampiyonasındaki çeyrek finale çıkma maçını izlediniz mi?
Maçın başından sonuna büyük heyecanla izledim.
İlk seti kaybettiler.
Ama ardından devleştiler, maçı 1-1’e getirdikten sonra ise şahlandılar.
Böylelikle erkek milli voleybol takımımız Filipinler’de yapılan dünya voleybol şampiyonasında çeyrek final oynama hakkı kazandı.
Milli voleybolcularımız son 16 takımın katıldığı finallere hiç yenilmeden ve çok az set verecek yükseldi.
Şimdi gelelim “kıskançlık” konusuna.
Son yıllarda kız voleybol takımımız harikalar yaratıyor biliyorsunuz.
Hem Avrupa Şampiyonasında hem olimpiyatlarda dereceye giren “filenin sultanları” son dünya şampiyonasında da tarihte ilk kez finale çıkarak gümüş madalya almıştı.
Hemen arkasından erkek basketbol milli takımımız uzun bir sessizlikten sonra Avrupa ikincisi oldu.
Ve erkek voleybolcular “bizim neyimiz eksik” diyerek sahaya çıktı.
Milli takım tarihinde ilk kez bir dünya şampiyonasında çeyrek finallere kadar geldi.
Umarım bir büyük zafer de onlardan gelecek.
Bu kıskançlık
alkışlanmaz mı?
Erdoğan o konuşmayı yapacak mı?
İktidar........
© Nefes
