menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kıbrıs’ta Deniz Mekânsal Planlama: Haritalarla kurgulanan jeopolitik gerilimler

18 63
31.07.2025

Haritalar masaya sürülüyor, çizgiler çekiliyor, alanlar işaretleniyor. Adına “deniz mekânsal planlama” (DMP) deniyor. Ama Doğu Akdeniz’de bu planlamalar artık ne çevreyle ne de sürdürülebilir kalkınmayla ilgili. Karşımızda, haritalar üzerinden kurgulanan yeni bir jeopolitik gerilim dosyası var. Ve bu haritalarda Kıbrıs Türkü yok.

Yusuf Kanlı

Deniz Mekânsal Planlama aslında teknik bir konu. Ama Doğu Akdeniz söz konusuysa, en teknik mesele bile hızla politikleşiyor. Kıyı kullanımı, enerji altyapısı, turizm, ulaşım gibi alanlarda hangi faaliyet nerede olacak? Bunun planlaması yapılırken, tarafların siyasi pozisyonları, egemenlik iddiaları ve dış politika hedefleri adeta pusuda bekliyor.

Kıbrıs bu denklemde yalnızca jeolojik bir kara parçası değil; hak iddialarının, tarihi travmaların ve diplomatik hesapların kesiştiği bir ada. Bu nedenle, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafından tek taraflı olarak hazırlanan DMP haritaları ve Avrupa Birliği’nin bu haritalara verdiği siyasi onay, teknik olmaktan çıkıp doğrudan jeopolitik bir meydan okumaya dönüşüyor.

AB’nin “tarafsızlık testi” ve sınıfta kalan harita

AB, çevre politikaları ve sürdürülebilirlik çerçevesinde üye ülkelerinden deniz mekânsal planlar hazırlamasını istiyor. Ancak Doğu Akdeniz’de, özellikle Kıbrıs çevresinde hazırlanan planlarda şu dikkat çekici detay var:

Harita, GKRY’nin sınırlarıyla başlıyor, onun iddialarıyla bitiyor.

Bu haritalar ne KKTC’nin varlığını tanıyor, ne de Türkiye’nin deniz yetki alanı tezlerini hesaba katıyor. Türkiye’nin ısrarla vurguladığı gibi:

“Bu yaklaşım hem sahadaki gerçekliği hem de uluslararası hukukun ruhunu hiçe........

© Muhalif