menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cumhuriyet 102 Yaşında

12 4
30.10.2025

Cumhuriyetin 102. yılını kutladığımız bu hafta, geçmişi ve bugünü kısaca değerlendirmek için iyi bir fırsat. Genç ve dinamik nüfusumuz bilimin ışığında eğitilmek yerine bağnazlaştırılsa ülkenin geleceğini kaybedeceğiz. Hala Cumhuriyet’in ilk on yılında doğan ve önceki kuşaktan devraldıkları heyecanı yaşatan yaşlılarımız var. Onlar, her eve bir şehit yası, dul ve yetim acısı bırakan savaşların hikâyeleriyle büyümüştü. Gözlerini açtıkları Cumhuriyet yeniydi. Olanı, biteni fark etmeye başladıklarında, dünyada esen yeni savaş rüzgârlarının zorluklarını yaşadılar. Kurucu kadroyu tanıyan ve önemli ayrıntıları sözlü tarihle de öğrenme şansı bulanların, Cumhuriyetle kazanılan hak ve özgürlükleri, fırsat eşitliğini, eğitim, sağlık ve aile yaşamındaki değişimi ve kadının toplumsal rolüne verilen önemi, daha iyi değerlendirme ayrıcalığı vardı. Oysa şimdi gençler ve özellikle Z kuşağı bundan yoksun. Atatürk ve kurucu kadro Cumhuriyet’le ülkeyi küllerinden yaratıp, yeniden şekillendirdi. Elde kalan son vatan parçasının vatandaşı olmak, önce kulluktan kurtulmanın beratıydı. Bunun farkında olanlar, şimdi yapılan hataların açtığı tehlikeli gedikleri daha kolay görmekte. Kurucu kuşağın yüreğinde cephelerde kazanılan ve masada anlaşmalarla elde edilen büyük zaferin gururu, gelecek umudu, kendilerine her konuda önderlik eden Ata’ya duydukları saygı ve bağlılık vardı. Cumhuriyet’in 3. kuşağı olan bizler, ilk kuşağı tanıdık. Bu nedenle bizim için de Cumhuriyet’in anlam ve değeri büyük.

Anı ve Gözlemlerin Işığında Cumhuriyet

Türkiye artık 102 yıl önceki ülke değil. 102 yıl önce ölçüler çok daha küçük, beklentiler çok daha az, ama umutlar çok daha büyüktü. Güçlü anı ve izlenimler, Cumhuriyet erdeminin, çoğu Osmanlı askeri ve siyasi eliti olan kurucu kadrodan ve onların vatan aşkından kaynaklandığını düşündürür. Modern kurumları ve kurumsallaşma geleneğini, çağdaş uygarlık hedefiyle bağdaştıran kurucu kadro, yoksul vatanda yolsuzluğa sapmadan, kişisel çıkarlara tamah etmeden, ellerindekiyle yetinerek devleti yönetti. İmparatorluktan yeni Türkiye’ye........

© Muhalif