menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD'nin Sivas'taki komisyonundan arkada ABD'nin olduğu günümüz komisyonuna

15 1
01.08.2025

ABD'nin Türkiye Cumhuriyeti ile bir derdi var!
Türkiye Cumhuriyeti ile diaspora Ermenieri arasında tarihte kalması gereken bir meselede, ABD hep Türkiye Cumhuriyeti'nin karşısında... Zaten ABD'deki Ermenilerin baskısıyla Lozan'da, Lozan Barış Antlaşması’ndan hemen sonra Ankara-Vaşington arasında imzalanan Dostluk ve İşbirliği Antlaşması, Kongre'de onaylanmadığı için yürürlüğe girmedi.

Öncesinde, ABD, Türkiye’de parçalı bir mandater yapı istiyordu. Kemalistler, "Ya İstiklal Ya Ölüm" dediği için hevesi kursağında kaldı. 1927'ye kadar da Ankara'ya büyükelçi göndermedi, bekledi ki 'asi' Kemalistlerin iktidarı yıkılsın ayrılıkçı ve İslamcı ayaklanmalarla... Baktı ki havasını alıyor, 1927'de Lozan'da "gözlemci" ABD'yi temsil eden Orta Elçi Mr. Grew'i Büyükelçi statüsünde Ankara'ya atadı.

Lozan'dan önce, Kurtuluş Savaşı'ndan da önce, daha Osmanlı'nın son döneminde ABD, Ermeni ayaklanmalarını organize etti, Ermenileri perişan eden sürece yön verdi. O yüzden Osmanlı yurttaşı çok sayıda Ermeniyi ABD'ye transfer etti ve akabinde
suçluluk duygusu içinde 'Ermeni soykırımı' iddialarının hep arkasında oldu.

ABD, Türkiye’yi sadece kendi çıkarlarına entegre edebildiğinde sevdi! Örneğin, Kore'ye asker verdiğinde... Sovyetler'e karşı "ileri karakol" olarak konuşlandırdığında... Topraklarımızda kendi çıkarına askeri üsleri aldığında...

PENTAGON'UN AKLI FİKRİ...
Uzatmayayım; Pentagon'un aklı fikri Kemalist Türkiye'yi bertaraf etmekte! ABD, ulus devlet istemiyor. Ulus devletlere örnek olan Türkiye Cumhuriyeti ulus devletini hiç istemiyor! Ya kendisine boyun eğecek, bölgesinde payanda olacak bir Türkiye Cumhuriyeti ulus devleti, ya da ulus devlet olmaktan çıkarılacak, Kemalizmin tamamen tasfiye edildiği bir devletimsi.... Irak gibi, Suriye gibi bir yapı...

Bir baştan, bir sondan devam edelim... Erzurum, Sivas Kongrelerinde Kuvayi Milliyeciler Sevr'i yırttı. Kurtuluş'un ardından Lozan'da Barış Antlaşması ile yeni Türkiye’nin temelleri atıldı. Emperyalizm, dünyanın gördüğü ilk ve bütün mazlum uluslara rehber olan Türk Ulusal Kurtuluş Devrimi önünde diz çöktü. Kapitülasyonlar sona erdi, Türkiye’nin bağımsızlığı tescil oldu. Müslüman azınlık kabul edilmedi. Boğazlar Meselesi sonraya kalsa da 1936'da Büyük Atatürk’ün çabasıyla Montrö Antlaşması ile çözüldü. Lozan, "Keşke Yunan kazansaydı!" diyen zevat tarafından 'hezimet' olarak görülse de Atatürk ve İnönü'nün kazandırdığı, Türkiye Cumhuriyeti'ni müjdeleyen gerçek bir zaferdi. O yüzden Lozan Günü çok uzun yıllar bir bayram olarak kutlandı. Bugün de kanımca yeniden Lozan Günü olarak bir bayram havasında kutlanmalıdır. Bütün Cumhuriyetiçilerin ev ödevidir Lozan Günü'nü, 24 Temmuz’ları bayram ilan etmek.

Bugün, içeriğinin gizli kapaklı yürütüldüğü adsız süreçte muhatap alınan İmralı ve Kandil'den Lozan'a ve 1924 Anayasası'na ilişkin neler duyuyor, kulaklarımıza inanamıyoruz! Hükümet ise üç maymunu oynuyor. İşte şimdi bundan sonra Lozan Günü'nü çok daha güçlü kutlamak, Lozan'ın anlamını geniş kesimlere duyurmak gerek.

Pentagon'un Türkiye Masası, 'Kürt kartı' ile 1920'lerde İngiliz'in yaptığı gibi üzerimizde oyunlar oynamak için deli gibi senaryo çalışıyor! ABD, Suriye'nin içine bu kart ile daldı. Hedefi, Türkiye’yi de o kartla gerilim içine düşürmek. Bu, ABD'nin uzun vadedeki rüyası. Öcalan'ı bu yüzden 26 yıl önce idam edilmemek koşuluyla paket yapıp gönderdi. İleride siyasi bir figür olarak kullanmak üzere. Şimdi de zamanının geldiğini düşünüyor olsa gerek. Uygun iktidar varken, fırsatçı bir adımla Atatürk'ün temellerini attığı Türkiye Cumhuriyeti'nin bertaraf edilmesi, Cumhuriyeti yıkıcılığında birleşen kesimlerle yeni bir anayasa dayatılması fikri iştah kabartıcı!

ATATÜRK TÜRKİYE'SİNİN BERTARAF EDİLMESİ İÇİN AŞILACAK SON ENGEL: CHP
Ancak, son bir engel var; Büyük Atatürk’ün "Türk devriminin, çağdaşlaşmasının siyasi........

© Muhalif