menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yorgun gözlü kadınlar

8 1
09.03.2024

"Kendimi bildim bileli hep bana ait bir köşem olsun istedim ama hiç olmadı. Şöyle gerektiğinde sığınabileceğim bir köşecik. Bir odanın kıyısında küçücük bir minder, balkonda bir masa sandalye, salonda yemek masasının altına bile razıydım. Bir kitap, radyo, lamba falan. Çocukluğumda olmadı. Büyüdüm olmadı. Evsizken olmadı, evliyken olmadı. Kalabalıklar içinde olmadı, tenhada da olmadı. Bu düzenler, bu sistemler kadına küçücük bir köşeyi bile çok gördüler. Hayat bütün hayhuyu ile sürerken, bunaldığımda ya da çok sevindiğimde, ne bileyim her insan gibi kendi kendimle kalmak istediğimde içine saklanabileceğim bir köşecik işte... Mülkiyet duygusu, güven duygusu sanılmasın sakın. Her yer o kadar sahipli ki. O yüzden sadece bana ait bir köşecik. Ama olmadı ve bunu hiç kimse anlamadı."…

Kadınlardan söz ediyorum. İnsanların birbirini anlamadığı, anlamak istemediği bir dünyada, kadın olduğu için ayrıca anlaşılmayan ya da genellikle yanlış anlaşılan kadınlardan. Kendilerine ait bir köşecik istekleri de hiç anlaşılamadı. Anlaşılamadı, çünkü evlerin her yanı, dünyanın bütün köşeleri çoktan paylaşılmış, parsellenmişti. Hukukla parsellenmişti, toplumsal düzen, ahlak, gelenek, görenek falan diye parsellenmişti. Bütün bunlar da tutmazsa, düpedüz kaba kuvvetle parsellenmişti.

Her yer kendilerinin olanların da zaten özel bir köşeciğe ihtiyaçları yoktu ve kadınların bunu niye istediklerini anlamaları da mümkün değildi…

"Yana yana"

8 Mart 1857'de New York'ta soğuk bir hava vardı. Rüzgar, yağmur. İç açıcı bir hava değildi kısacası. Ama kentin taşrasındaki, paslı demir çelik yığınları, hurda ve çöplerle dolu tekstil fabrikasının arsasını dolduran kadınlar zaten havanın farkına varacak durumda değillerdi. O sabah grev başlatmışlardı. Bir 'köşecik' istiyorlardı kendilerine. Günlük çalışma süresinin 16'saatten 8 saate düşürülmesini ve en önemlisi de "eşit işe, eşit ücret ödenmesini" talep ediyorlardı.

Çalışma saatinin 8 saatle sınırlandırılmasını istiyorlardı ki, fabrika........

© Muhalif


Get it on Google Play