“Artık bilin ki Kalem Değil Silah Konuşuyor”…
Ödemiş Kaymakamı Bekir Sami (Baran) Bey’in o sıcak ve güzel Mayıs gününde canı her zamankinden daha da sıkkındı. İzmir işgal edilmişti. Çevredeki diğer iller ve ilçelerde de işgalci Yunan kuvvetleri boy göstermeye başlamıştı. Daha da acısı yerli halktan bazıları da bu manzarayı olağan sayıyor, hatta içlerinden bu durumu neredeyse “sevinçle” karşılayanlar bile çıkıyordu. Daha 5 gün önce Akhisar’daki durumu incelemekle görevlendirilmiş Miralay Kazım Bey, burada karşılaştığı durumu şöyle anlatmıştı:
“Akhisar’dan bir heyet bizi karşılamaya gelmişti. Onlara kasabayı savunmak için gönüllü teşkilat kurmanın lazım geldiğini söyledim. Yaşlı bir vatandaş ayağa kalkıp sarık ve cübbesinden utanmadan ‘Namus, din ve ırzımızı hükümet düşünsün bizim alnımıza ne yazıldıysa biz ona razıyız. Sizin dediklerinizi yapamayız hatta Yunanlılar buraya geldikleri zaman bugünkü görüşmemiz bile felaketimize sebep olacaktır’ demez mi? Bu cevap karşısında şaşırdım”…
Bunlar aklına geldikçe daha da bunalan Ödemiş Kaymakamı Bekir Sami, İzmir’in işgalinden hemen sonra İstanbul’daki Dahiliye Nezaretine çektiği yıldırım telgrafı da hatırladı. O telgrafta “Yunanlılar İzmir’i işgal ettiler.Yeterli güç, kuvvet ve imanımız vardır. Emirlerinizi........© Muhalif
visit website