BULDUĞUM YERDE MİSİN?
BULDUĞUM YERDE MİSİN?
Olduğun yerde durabilmenin adamakıllı zorlaştığı dönemlerdeyiz. Eskiden uzun seneler geçerdi de, insanları fikri ve fiziki olarak hep aynı yerde görebilirdik. Şimdilerde ise olduğun yeri bırakıp gitmenin her türlüsünü yaşıyoruz. Ekonomik olarak, siyasi olarak, aileler olarak, arkadaş eş-dost olarak, fikrİ olarak akla gelebilecek ne türlüsü varsa, olduğun yerde durmanın imkânsızlığını en deruni şekilde hissediyoruz.
“Hep aynı yerdeyim,” “bıraktığın gibiyim,” “nerede buldun ve nerede tanıştıysak oradayım,” gibi kısa cümleler akamete uğradı. Aynı yerde olmak, aynı düzende istikrarı korumak bir zamanlar önemli bir şeydi, şimdi kerih görülemeye başlandı. “Hâlâ sen orada mısın?” sorusu, değer yüklü kıymetli geçmişi itibarsızlaştırdı. İktidara, güce, dünyevi itibara olan hasretimiz, yerimizi yurdumuzu terk etmemize sebep oldu.
Bir zamanların ideal sahibi Müslümanlar olarak yaşarken, ertelenmiş isteklerimizin peşinde koşan dünyevileşmiş hissizlere dönüştük. İhtiyaçlarımız her zaman ve mekânda karşılanıyordu bir şekilde, ertelediklerimiz ise isteklerimizdi. İhtiyaç denenin, zarurete karşılık gelen olduğunun farkındaydık, isteklerin ise bitip tükenmeyen dünyevileştiriciler olduğunu biliyorduk.
Yan yana durmaktan........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein