HER ŞEYİ BİLMEK ZORUNDA MIYIZ?
Bazı insanlar vardır, her şeyin doğrusunu onlar bilir.
Hangi doktor iyidir, hangi okul çocuğa uygundur, hangi kitap okunmalıdır, hangi duygular yaşanmalıdır…
Hatta bazen hangi duayı nasıl etmeli, hangi davranışla sevap kazanılmalıdır.
Bu insanlar sadece kendileri için değil, herkes adına konuşurlar.
En sık rastladığımız örneklerinden biri de ebeveynlikte karşımıza çıkar.
Çocuğunun ne hissettiğini, neye ihtiyacı olduğunu hiç sormadan bilen; pedagojiyi, psikolojiyi, dinî eğitimi kendi kanaatlerinden ibaret sayan anne babalar…
Bu gerçeği yeniden düşünmeme neden olan bir olay yaşadım.
Okul kapanmadan hemen önceki hafta, oğlum okuldan geldiğinde,
“Biz bugün çetere tutmayı öğrendik,” dedi.
Çetere tutmak deyimini duymuştum elbette, ama nasıl tutulduğunu bilmiyordum.
“Oğlum, ben bilmiyorum, nasıl tutuluyor?” dedim.
O da gayet ciddiyetle, öğretmeninin anlattığı gibi bana anlattı.
“Sen nasıl bilmiyormuşsun?” diye sordu şaşkınlıkla, ama yüzünde bilmediğim bir şeyi öğretmenin gururu vardı.
Ben de gülümsedim:
“Her şeyi bilmek zorunda değilim ki oğlum… Ama öğrendim işte.”
Bu olaydan birkaç gün sonra, bir veli sohbetinde konu yine çetereye geldi.
Bir veli arkadaşım “Ben de bilmiyordum ama oğluma çaktırmadım.........
© Mir'at Haber
