HOŞ GELDİN EYLÜL
“Sende bir sevda eylül
Bende bir sevda eylül
Bütün güllerden özge
Güle merhaba eylül”
İşte, yine bütün dağdağaları dindiren endamı hakikinle gelip kuruluverdin toprağın sinesine. Bütün debdebeleri anlamsız kılan bir gelişti bu; kendinden emin, sessiz ve kadim. Unutulanı hatırlatmak, göz ardı edileni müşahhas kılmak, hissedilmez olanı hissettirmek üzere geldin. Sen ki vefasızlığın hüküm sürdüğü şu yeryüzünde vefakâr bir sevgilisin.
Bekledim, nice gösterişli alayların gelip geçtiği büyük caddelerin kaldırımlarında. Herkese beklediği bir şeyler getirdi bekledikleri yol, gözledikleri ufuk; alımlı nice meta ile kamaştı gözleri ve yazgıları oldu geçici hazların bıraktığı avuntu. Oysa ben beklemeyi seçiverdim sevgili, mevsimlerin mihrabında görmeyi arzu ederken seni, nasıl oyalanabilirdim seraplarla? Zühre’ye aldanan kervanlar gibi bu âlemi gurbette kıblemi kaybetmek istemedim, seher yıldızını bekler gibi bekledim sararan çehreni.
Geldin ve dokundu gönül telime aşina parmakların. Dökülüverdi dudaklarımdan, sinemde biriken tahassür kelime kıvamında. Ey benim özge sevgilim, ey mehtaptan ferdaya bir geçit açıveren,........
© Mir'at Haber
