menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MÜCADELE GÜNAHKÂRLA MI YOKSA GÜNÂHLA MI OLMALI?

40 1
10.05.2025

İmam Şafiî, camide ders anlatırken talebesi Yunus b. Abdüla’lâ ile bir konuda görüş ayrılığına düşer. Fakat bu görüş ayrılığı, aralarında bir tartışmaya da sebep olmuş olacak ki, Yunus dersi terk eder. Akşam olunca o büyük imam, mütevazı bir tavırla talebesini ziyarete gider ve ona şunları söyler:

“Ey Yunus, bizi birleştiren yüzlerce mesele dururken bir mesele mi bizi ayıracak?!

Ey Yunus, yaptığın ve üzerinden geçtiğin köprüleri yıkma! Bir gün o köprüden geri dönmen gerekebilir!

Ey Yunus, hatadan nefret et ama hataya düşenden nefret etme. Bütün kalbinle günaha öfkelen ama günahkara acı, ona merhamet göster!

Ey Yunus, sözü eleştir ama sözü söyleyene saygı göster. Görevimiz hastalığı tedavi etmektir, hastayı yok etmek değil!”[1]

İmam Şafiî’nin her cümlesi altın değerinde, ama ben onun “Ey Yunus, hatadan nefret et ama hataya düşenden nefret etme. Bütün kalbinle günaha öfkelen ama günahkara acı, ona merhamet göster!” cümlesini daha çok önemsedim. Zira günümüzde pek çok kişinin, hastalığı tedavi etmek yerine, hastayı yok etmeye çalıştığı veya günahla mücadele etme yerine, günahkârla mücadele etmeyi daha çok tercih ettiği görülüyor.

Ashabın ileri gelenlerinde Ebu’d-Derdâ bir gün şehri dolaşırken halkın, bir günahkâra ağır sözlerle hakaret ettiklerine şâhid olur ve onlara “Siz kuyuya düşmüş bir adam görseniz, onu oradan çıkarmaz mısınız?” der. Onlar da “Evet, çıkarırız!” derler. Ebu’d-Derdâ da “O hâlde kardeşinize ağır sözler söylemeyin, size âfiyet veren Allâh’a hamd edin!” der. Bunun üzerine onların, “Siz bu günahkâra kızmıyor musunuz?” sözüne o, “Ben onun kendisine ve şahsiyetine değil günâhına kızıyorum, günâhı terk ettiğinde, o yine benim din kardeşimdir.”[2] Diye cevap verir.

Bir gün Rasûlüllah’ın huzuruna genç bir delikanlı gelerek zina etmek için izin ister. Orada bulunanlar, hayretler içinde bu genci ayıplamaya ve terslemeye başlarlar. Rasulüllah yumuşak bir ses tonu ile ona “yaklaş” der. Sonra o gence şu soruları sormaya başlar: “Annenle zina yapılmasını ister misin?” Genç, “Hayır istemem ya Rasûlallah!” diye cevap verir. Hz. Peygamber, “Diğer insanlar da anneleriyle zina yapılmasını istemezler” diyerek karşılık verir. Sonra “Peki, kızın için böyle bir şey düşünür müsün?” der. Genç, “Olamaz, ya Rasûlallah!” der. Bunun üzerine Hz. Peygamber, insanların da kızları için zinadan hoşlanmayacaklarını........

© Mir'at Haber