menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DEĞER ANLAYIŞIMIZ KUR’AN’LA NE KADAR UYUMLU?

14 0
24.05.2025

“Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, kıymet, üstün niteliğe”[1] değer denilmekte; “amaç değerler” ve “araç değerler” olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Hayatın temel amaçlarını gösteren değerlere amaç değerler; bu amaçlara insanı ulaştıran her türlü etkinlik, çaba ve gayretlere de araç değerler denilmektedir. Diğer bir ifade ile amaç değerler, insan hayatındaki hedefleri; araç değerler ise insanı bu hedeflere götüren yolu ve vasıtayı ifade eder. Ayrıca değerlerin, konularına göre bilimsel, sosyal, ekonomik, estetik, siyasî ve dinî değerler olmak üzere sınıflandırıldığı da bilinmekte ve bunlar arasında dinî değerlerin, insan hayatında ayrı bir yere ve öneme sahip olduğu görülmektedir. Özellikle İslâm dininin ana kaynağı olan Kur’an’da dinî değerlerden başka bilim, sosyal ve ekonomik hayata dair araç değerlerin de yer alması ve bu konulara dair önemli mesajların verilmiş olması bunun bariz bir göstergesidir.

Bundan dolayı da Kur’an ile insan arasında ikili bir ilişki, söz konusudur. Bu ilişkilerden ilki Kur’an’ın insanı muhatap alması ve ona hitap etmesi; ikincisi ise insanın bilgi elde etmek için Kur’an’a yönelerek onu okuması ve anlama çabası içinde olmasıdır. Daha açık bir ifade ile Kur’an’ın muhatabı insandır, dolayısıyla dinin muhatabı da insandır ve bundan da insanın din için değil, dinin insan için olduğunu anlaşılmaktadır. Nitekim Kur’an, kendisini tanıtırken insanlar için hidayet, öğüt, rahmet ve şifa; doğru yola ulaştıran bir mehdi ve hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan ayıran furkan olduğunu ve bu nedenle de insanlara[2], müminlere[3], muttakilere[4] ve muhsinlere [5] yol gösterdiğini ve onları muhatap aldığını söylemektedir.

Din, insan için ise, insan kim içindir? Sorusu akla gelebilir: Bu sorunun cevabı da Kur’an’da şöyle verilmektedir:

“Onlara bir musibet geldiğinde, ‘Biz elbette Allah için varız. Dönüşümüz muhakkak ki O’na olacaktır’ derler.” [6]

“Muhakkak ki Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”[7

“Muhakkak ki Ben Allah’ım, Ben’den başka tanrı yok! O hâlde Bana ibadet et ve Beni anmak için dosdoğru namaz kıl.”[8]

Bu ayetler, insanın Allah için var edildiğini ve bu nedenle de rızasını kazanmak için O’nun gösterdiği yoldan gidilmesi gerektiğini ifade eder. Zira Allah için yaşayan,........

© Mir'at Haber