FARKETMEDEN FARÛK OLAMAYIZ
Biz bu âleme ve zamana misafiriz. Geldik gidiyoruz. Varlık anlam ve amacımız; şahit olmak, şahitler bulmak, farkında olmak, sorumluluk almak ve kula kul olmamak üzere Allah’a kul olarak özgür yaşamak ve özgürce iyi, doğru, güzel işler ve salih ameller yapmaktır.
Kim olursak olalım bugünü/bu ömrü anlamlı kılmak, EBEDÎ ŞİMDİ yapmak üzere küçük veya büyük mutlaka bir hedefimiz ve amacımız olmalı.
İşte bu farkındalık ile her neye dokunursak; mutlaka bir şeye dokunmuş olacağız. Tıpkı “Elim eline değsin; ısıtsın üşüdüyse. Boşa gitmesin son sıcaklığım.”diyen Rıfat Ilgaz gibi. İşte bu dokunuş, farkındalığımızı anlama ve hayata dönüştürme girişimimiz olacaktır. Bu farkındalığı yaşadığımız ömrün ardından “geçmişten pişmanlık duymayı, ve gelecekten de korkmayı” gündemden düşürdüğümüz EBEDÎ
ŞİMDİMİZ OLACAKTIR.(Fussılet,41/30)
Farkındalık, FURKAN VE FARUK olma yolculuğudur.
FURKAN, iyiyi kötüden, hayrı şerden, doğruyu yanlıştan fark etmedir, seçip ayırmadır, bıçak gibi kesip atmadır.
FARÛK ise fark etmenin, farkındalığın zirvesine yükselmek ve hz.Ömer gibi FARÛK olmaktır.
Farkındalık kolaydır, basittir ve yaratılıştan herkesin fıtratında var olan hazır bir yetenektir. Azıcık farkedebilsek, az veya çok her bir şeyin farkında........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon