menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sapıklığın Bir Diğer İsmi: Tarihselcilik

15 0
previous day

Sapıklığın Bir Diğer İsmi : “Tarihselcilik İnancı”

Tarihselcilik, hayatın merkezine aklı koyan ve dünya görüşünü aklın emrine veren bir inanç türü olarak tanımlanabilir. Sosyolojik olarak, Rönesans ile birlikte Batı’da, özellikle kiliseye ve din adamlarına karşı bir tepki olarak doğan “Aydınlanma Akımı” zemininde ortaya çıkmıştır. Bilim ve akılla çelişen Hristiyan ilahiyatını bu kısır döngüden kurtarmak için bir orta yol bulunması gerekiyordu. Tarihselcilik, İncil’in durağan halden kurtarılması amacıyla sistematik bir hale getirilerek, İncil’deki hükümler bu düşünce doğrultusunda yeniden yorumlandı. Halktan kopuk ve erimeye yüz tutmuş Hristiyan din öğretisi, akla uygun ve bilime ters düşmeyecek bir rotaya sokularak yeni çıkarımlar yapıldı. Tarihselcilik okumaları, İncil’in pratik hayata uygun bir hale dönüştürülmesi çabaları için bir dayanak noktası teşkil etti.

Tarihselcilik anlayışı, kökleri Yunan mitolojisine kadar uzanan ve Wilhelm Dilthey, Martin Heidegger ve Gadamer gibi Batı’da kabul görmüş düşünürler tarafından sistematize edilerek geliştirilmiştir. Hristiyanlığın farklı bir yorumu olarak ortaya çıkan Protestanlık, İncil metinlerine tarihselcilik vurgusu yapılarak oluşturulmuştur. Mukaddes kitaplar olarak adlandırılan Tevrat ve İncil tahrif edilirken kullanılan en büyük argümanlardan biri, tarihselcilik okumaları olmuştur. Yahudilik ve Hristiyanlığı dönüştüren Batılı devletler, aynı oyunu Kur’an metinleri için de öngörmüş, bu doğrultuda devasa finans kaynakları devreye sokularak İslam’ın tahrif ve dönüştürme çalışmalarına destek verilmiştir.

Tarihselcilik akımının İslam dünyasındaki yansımasına bakıldığında, manzara şu şekilde cereyan etmiştir:

Kendini aydın olarak tanımlayan küçük bir azınlık, aklı merkeze koyarak İslam’ın değerlerini Batı toplumuna onaylatma, şirin gösterme ve sevdirme gibi bir gaflete düşmekten kendini kurtaramamıştır. Akıl, Kur’an’ın hükümlerini onaylama ve reddetme aracına dönüştürülerek, İslam’ın hükümleri tartışmaya açılmış ve vahiy, aklın gerisine itilmiştir.

Günümüzde Kur’anı tarihselcilik bakış açısıyla yorumlama çabası, Müslümanlara ait olmayan ve İslam ilim........

© Mir'at Haber