Milli Manevi Değerlere Uygun Dış Temsilciliğin Gerekliliği
Türk dış politikasının etkinliği, sadece stratejik kararlarla değil, aynı zamanda bu politikaları sahada uygulayan diplomatlarımızın nitelikleriyle de doğrudan ilgilidir. Ne yazık ki Türk Dışişleri Bakanlığı’nda uzun yıllardır devam eden “Monşer tahakkümü” sorunu, hem milli değerlerimizden uzak bir diplomatik anlayışın sürmesine hem de özellikle İslam ve Arap ülkeleriyle ilişkilerimizin potansiyelinin altında kalmasına neden olmaktadır.
Monşer Kavramının Tarihsel Kökenleri
“Monşer” kavramı, Fransızca kökenli “mon cher” (azizim, dostum) ifadesinden türemiş olup, Tanzimat Dönemi’nden itibaren Türk diplomatlarına karşı küçümseyici bir ifade haline gelmiştir. İmparatorluktan Cumhuriyet’e geçiş aşamasında özellikle Osmanlı diplomatlarına karşı “ecnebiperest” kavramı kullanılmış ve zamanla yerini “monşer” ifadesine bırakmıştır.
Bu kavram, “davranışlarında Batı özentisi içinde” olan kişi olarak ifade edilmekte ve giderek Türk diplomatlarına karşı küçümseyici bir ifade haline gelmiştir. Osmanlı’nın son dönemlerinde bazı diplomatların “yabancı muhibbi” olmalarının yarattığı olumsuz miras, Cumhuriyet diplomasisinin temellerinin atılmasında önemli bir referans noktası olmuştur.
Günümüzde Monşer Tahakkümünün Boyutları
Kariyer Diplomat vs Siyasi Atama Dengesi
Güncel verilere göre, Türkiye’nin 2024 yılı sonu itibarıyla 253 diplomatik temsilciliği bulunmakta ve yaklaşık 146 büyükelçi görev yapmaktadır. Bunların yaklaşık 15’i oran olarak siyasi atama yoluyla görevlendirilmiştir.
Uluslararası Karşılaştırma: ABD Örneği
Amerika Birleşik Devletleri’nde ise durum çok farklıdır. Dünya genelinde yaklaşık p’i kariyer diplomatlardan oluşan ABD büyükelçilerinin 0’u siyasi atamadır. Ancak bu oran Trump döneminde C’e çıkmış, Biden döneminde tekrar 0 seviyesine inmiştir.
Özellikle dikkat çekici olan nokta, Batı Avrupa ve........
© Mir'at Haber
