Harf İnkılabının Gerçek Maksadı Neydi?
Aşağıda İsmet İnönü’nün 1928-68 yıllarına ait kronolojik sırayla verilen altı açıklaması ışığında Harf İnkılabındaki hakiki maksadın deşifresini yapacağız.
Asıl gerekçe kolaylık mı?
Önce Harf İnkılabı kanununun çıktığı 1 Kasım 1928 günü TBMM’de yaptığı konuşmada söylediklerini genişçe görelim ki, 40 yıl sonra 5. maddede inkâr ettiği “kolaylaştırma” faktörünü o tarihte ne büyük bir ısrarla vurguladığını hafızamıza nakşedelim. Paşa şöyle demiş 1928 Kasımında:
Bu, inkılap yapılırken serd edilen gerekçedir. Bakalım hakiki sebep burada denildiği gibi kolaylık mıymış? Nitekim İnönü’nün bundan 25 yıl sonra bu defa muhalefetteyken yaptığı şu açıklama hakiki niyetin ilk izharı olacaktır:
Evet, yeni harflerle kazandığımız en mühim bir netice orta çağdan çıkıp XX. asrın medeni cemiyetine girmemizin en tesirli vasıtasını elde etmiş olmamızdır. Hiç tereddüt etmeden söylemeliyiz: Türk inkılaplarının en ehemmiyetlisi yeni Türk harflerinin kabulüdür.”[2]
Demek Orta Çağdan çıkma ve Batı medeniyeti topluluğunu kabul etmenin temel dayanağı imiş yeni harfler. Latin harfleriyle Batı medeniyetine girmenin en etkili aracını elde etmişiz öyle mi? Hem de bu, tereddütsüz bir şekilde Türk inkılaplarının (dikkat edin, “Atatürk inkılapları” demiyor) en etkilisi yapıyormuş onu. İyi de bunları 1928 yılında neden söylemediniz diye sormayalım mı şimdi?
İnönü’nün 27 Mayıs darbesinin üzerinden henüz altı ay geçmişken bu defa daha net ifadelerle vurguladığı nokta, harf değiştirmenin hakiki maksadının aslında “Milletin penceresini bir başka aleme, medeniyet alemine açmak” olduğudur. Beraberce okuyalım:





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d