menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

KUR’ÂN’IN İKİNCİ SIRAYA DÜŞÜRÜLMESİ

27 0
03.05.2024

Çalışmamızın başında “Tek Din” gerçeğini vurgulamış, İslâm’ın Hz. Âdem’den Hz. Peygamber’e kadar gelen tüm peygamberlerin ortak tevhid inanışının adı olduğunu söylemiştik. Yâni Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği din, O’nun 23 yıllık risâleti ile sınırlı değil, Hz. Âdem’den beri gelen tevhidi inancın onunla tamamlanan iman/tekâmül/üstün ahlâk sürecidir. Bunun daha genel anlamı şudur: “İster adı Kur’ân’da yer alsın isterse almasın din olarak algılanan isimler, gerçek dini değil, İslâm’dan/tevhidden çeşitli görüşler/fırkalar oluşturarak sapanları/kopanları/ayrılanları ifâde etmek için kullanılan sosyolojik tanımlamalardır.” Yani başka bir ifâde ile ismi ne olursa olsun “dinler” diye isimlendirilen inançlar İslâm’ın/Tevhid’in karşısında, ilâhî vahiyden/Kitap’tan ayrılan ve çoğu şirke saplanmış oluşumlardır.

Bu konuyu Kur’ân’da destekleyen birçok âyetten ikisi şudur: “İbrâhim, ne Yahudi idi, ne de Hristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, Hakka yönelen) bir Müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.[1] Âyet çok açık/net bir şekilde önce tevhid dininin babası olarak bilinen Hz. İbrahim’in Yahudi ve Hristiyan değil, “Müslim” olduğu vurgulanmakta ve arkasından da O’nun müşrik olmadığı belirtilmektedir. Bir başka âyet de şöyledir: “İbrahim’in, İsmail’in, İshâk’ın, Yakub’un ve onların soyundan gelenlerin ‘Yahudi’ yahut ‘Hristiyan’ olduklarını mı iddia ediyorsunuz?” De ki: “Allah’tan iyi mi biliyorsunuz? Allah tarafından kendisine verilen bir delili örtbas edenden daha zalim kim olabilir? Ama Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.”[2]

Yine bu âyette de görülüyor ki; Kur’ân, tevhidin temsilcisi olarak isimleri sayılan bu peygamberlerin “Yahudi” ve “Hristiyan” olmadıklarını söylemektedir. Aynı zamanda bu âyet “Yahudilik” kavramının Hz. Mûsâ’nın zamanından çok sonraları ortaya çıktığı, “Hristiyanlık” ve “Hristiyan” kavramlarının da Hz. Îsâ zamanında bilinmediği ve daha sonraki gelişmelerin ürünleri olduğu gerçeğine işâret etmektedir. İşte bütün bunlar bize Yahudilerin ve Hristiyanların tevhid akidesinden sapmış ve şirke bulaşmış olduklarından “Müslim” vasfını yitirmiş olduklarını göstermektedir.

Kısaca; tek din vardır ve o da İslâm’dır. Yani tek olan Allah’a şirksiz teslim olmak, ilâhî irâdeye beşeri hiçbir unsur katmaksızın boyun eğmektir. Bu nedenle yeryüzünde Hz. Âdem’den Hz. Peygamber’e kadar –hangi dönemde yaşarsa yaşasın– bu temel ilkeye inanan ve onu hayata yansıtmaya gayret eden........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play