menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İNSÂNLARI RAB EDİNMEK/RABLER HEGEMONYASI

23 1
29.03.2024

Tevhid, ulûhiyete ortaklık kabul etmediği gibi “aracılığı” da kabul etmez. Çünkü varlığın gözbebeği olarak yaratılan insânın varlıktaki yeri için bir aracının söz konusu olması düşünülemez. Yine yaratılmışlar içerisinde Allah’a en yakın olan varlık insân olduğu gibi yaratıcı olarak insâna en yakın varlık da Allah’tır. Kur’ân bu gerçekliği bize şöyle hatırlatır:

Gerçek şu ki, insânı yaratan Biziz ve onun iç-benliğinin ona ne fısıldadığını Biz biliriz. Çünkü Biz ona şah damarından daha yakınız.[1]

Bir başka âyet de şöyledir: “ve [Bizi] görmediğiniz halde, Biz ona sizden daha yakınken.”[2]

Kur’ân’ı tetkik edenler şunu hemen göreceklerdir ki; örtülü şirk yâni din patenti altında sergilenen kılık değiştirmiş putçuluk, gerçek Rabbin yanına bir takım sahte rabler eklenmesiyle varlık bulmuştur. Bu konuda Kur’ân’ın kullandığı kelime rab kelimesinin çoğulu olan “erbâb” kelimesidir. Gerçek Rabb’e karşı veyâ onun yanına yöresine konmuş sahte ilâhlar kadrosu demektir. Kur’ân dilinin sözcükleriyle ifâde ettiğimiz bu kadroya, yedek ilâhlar veya “Rabler Hegemonyası” adını da verebiliriz. Yani burada Allah’ın yetkilerini kullanmaya kalkanların kitleler üzerinde kurdukları hegemonya söz konusudur. Bu hegemonyanın esası, insânların iman, bilgi veyâ akıl zaaflarını kullanarak onların üzerinde ilahlaştırdıkları kişilerin baskısını/tasallatunu sağlamaktır. Bu aynı zamanda Allah ile aldatmak üzere Allah’ın vekili gibi iş görmeye kalkanların veya o mevkiye yükseltilenlerin hegemonyasıdır. Kısaca din şemsiyesine sığınarak rabler hegemonyası kurup kutsala hürmet adı altında örtülü şirke gidilmesi Kur’ân’ın dikkat çektiği en büyük tehlikedir. Ve Kur’ân bize gösteriyor ki; bu günahın failleri daima din temsilcileri olmuştur.

İşte Kur’ân sözünü ettiğimiz bu gerçekliği Hristiyanların –tabi Yahudilerin de– nasıl uyguladıklarını şöyle haber vermektedir:

Hahamlarını, rahiplerini, bir de Meryem oğlu Mesih’i, Allah’la beraber rableri olarak gördüler. Oysa, Tek İlâh’dan başkasına kulluk etmekle emrolunmuş değillerdi. (o Tek İlâh ki,) O’ndan başka ilâh yoktur, (O Tek İlâh ki,) sınırsız kudret ve izzetiyle, (böylelerinin)........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play