DÜNYA HAYATINI ZİNDAN EYLEMEK
Dünya hayatı müslüman için zindan mıdır?
Hadis olarak aktarılan bir söze bakalım önce: “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya, yarın ölecekmiş gibi âhirete çalış.” (Kaynağını bulamadım)
Böyle anladığımız zaman, dünya hayatının âhiretten önce geldiğini benimsemiş, dünyayı âhirete tercih etmiş oluruz.
Halbuki bunun; “Hiç ölmeyecekmiş gibi âhirete, yarın ölecekmiş gibi dünyaya çalış” şeklinde anlaşılması daha uygun… Zira Kurân âyetleriyle uyuşan bu anlamdır.
Kur’ân daima âhiret hayatının önde olduğunu ifade ediyor.
“Fakat siz (ey insanlar!) âhiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde dünya hayatını tercih ediyorsunuz.” (A’lâ 87/16-17)
“…Siz geçici dünya menfaatini istiyorsunuz, hâlbuki Allah âhireti (kazanmanızı) istiyor. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Enfâl 8/67)
İnsan dünyaya yalnızca çile çekmek için mi geldi?
Dünyada çok çile çekenler mi âhirette büyük ödüle kavuşacaklar?
Burada rahatsız, mutsuz, çile içinde yaşayanlar, orada huzura mı erecekler?
Dünya müslümanın hapishanesi, kafirlerin cenneti mi?
Ebu Hureyre’nin rivâyet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle dedi:
“Dünya mü’minin zindanı, kafirin cennetidir”. (Müslim, Zühd /52(1) no: 7417. Tirmizî, Zühd/16 no: 2324. İbni Mâce, Zühd/3 no: 4113)
Bu hadisi nasıl anlamalıyız? Dünya hayatı bir müslüman için bilinen zindan mıdır?
O dünyada hiç rahat yüzü, ferahlık, mutluluk ve refah görmeyecek mi?
Acaba burada kasdedilen çile, ızdırap, mutsuzluk, sürekli hüzün mü? Yoksa başka bir şey mi?
Tarihden beri bazı müslümanların dünya hayatından yüz çevirmelerine bu gibi hadisler mi sebep oldu?
Halbuki Kur’an insanları dünya hayatından el çekip ‘ruhban’ olmaya değil (Bkz: Hadid 57/27), hayatın içinde kalıp dünya imtihanını kazanmaya davet ediyor.
Şüphesiz süse, lükse, servete, daha çok kazanıp harcamaya düşkünlük âhirete inanmayanların, hayatı dünyadan ibaret görenlerin anlayışıdır. Onları daha çok servet, daha çok kazanma, daha çok satın alma, daha çok eğlenme mutlu eder, zevk verir. Böylece Cennet gibi bir hayat yaşadıklarını zannederler.
Diğer taraftan mü’minlere hazırlanan Cennet nimetlerine göre dünyada müslümanın taddığı veya kafirleri sevindiren, imrendiren şeyler bir hiç mesabesindedir. Buna takılıp veya bundan mahrum kalmak da zindan gibidir.
Âhirette mü’minlere o kadar çok, mükemmel ve fevkâlde nimetler hazırlandı ki, onları ne bir göz gördü, ne bir akıl tahayyül edebilir. (Bkz: Secde 32/17)
İnsanların âhirette elde edecekleri sonuçlara nisbeten dünya mü’min için zindan gibi, kafir için Cennet gibidir denilebilir.
Ebedi Cennetin nimetleri dünyadakilerle asla........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein