Sınavlar ülkemizde vazgeçilemeyen seçme yöntemlerinin başında yer almaktadır. Okullara, işe yerleştirmelerde, eleman seçimlerinde sınav yapmak birinci öncelik olmuş. En sağlıklı yöntemin bu olduğu düşünülüyor. Zaman zaman tartışma konusu olsa da sınavların devam etmesi, onlara bir alternatifin geliştirilmediğini göstermektedir.

Bu hafta sonu milyonlarca öğrenci üniversite sınavlarına girecek. Sınava hazırlık süreci hem aileler hem öğrenciler hem de onları sınavlara hazırlayanlar için oldukça zor geçmiştir. Beklentilere cevap verebilme çabası herkesi belli bir gerginlik içine sokmuştur. Nihayetinde bu sınav sonrasında bireyin hangi alanda yaşamına devam edeceği belirlenir gibi bir algıyla sınava hazırlanılıyor ve bu sınavlara giriliyor. Bu durum, bazı meslekler için kabul edilse de özellikle devlet istihdamının az olduğu alanlarda kişiler üniversiteden mezun oldukları alanların dışında da işler yapabiliyorlar. Özellikle de son yıllarda yaşanan ekonomik zorluklar nedeniyle alan değiştirenlerin hatırı sayılır sayıya ulaştığını söylemek mümkün.

Üniversitelerin bazı bölümlerinden mezun olanlarının sayısının çokluğu ile ihtiyaç sayısının azlığı arasındaki fark, bunların çoğunun sektör değiştirmesine ve belki de hiç sevmedikleri işleri yapmalarına sebep olmuştur. Hatta yapılacak bir ankette kişilerin ekseriyetinin şu an yaptıkları işten memnun olmadıkları ortaya çıkacaktır. Bu sonucun çok ciddi bir şekilde ele alınması ve pek çok şeyin belki de değiştirilmesi gerekmektedir. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesini ‘insanı mutlu et ki devlet yaşasın’ şeklinde okumak da........

© Mir'at Haber