FİLİSTİN MESELESİ DİNİ Mİ, SİYASİ Mİ?
1948 yılında İsrail kurulduğunda BM, tarihi Filistin topraklarının yüzde 55’ni bu devlete verdi. Bugün Oslo anlaşmasıyla İsrail’in elde ettiği topraklar yüzde 78. Yani tarihi Filistin topraklarının beşte dördü Filistinliler’in elinden çıkmış bulunuyor. Buna tek kelimeyle “işgal” denir. Ve zaten Filistin meselesinin özünde, toprakları işgal edilmiş bir halkın verdiği mücadele yatmaktadır. Soru şudur: Bu, haklı ve meşru bir mücadele değil midir?
Garip olan şu ki, Madrit’te masaya oturmaya razı olan ve Oslo anlaşmasını kabul eden Filistinliler, topraklarının yüzde 20’sine bile sahip olamıyorlar. Bugünkü Filistin Özerk Bölgesi ve gelecekte Filistin devletine temel teşkil edecek topraklar, İsrail devletinin av sahası içinde bir koruluk hükmündedirler. İsrail burayı harabeye çevirmiş, on binlerce ağacı kesmiş, bütün bağlantıları koparmış, yerleşim birimlerini ve iktisadi faaliyetin yürütüleceği alanları parçalayarak inisiyatifi elinde tutmuştur. Buna rağmen FKÖ, bu adaletsiz, haksız gaspı ve onur kırıcı durumu kabullenmiş olmasına rağmen bir türlü kendini beğendiremiyor; ne İsrail’e ne onu kategorik olarak sınırsızca destekleyen ABD yönetimine.
Etkili Yahudi lobisinin yönlendirdiği medya perspektifinden Hamas ve İslami Cihat ‘terörist örgütler’dir. Bugüne kadar İsrail’in dışında ve İsrail’le bağlantılı olmayan eylemler yaptıkları görülmüş değildir. Her işgalci kuvvete........
© Mir'at Haber
