ZİLZAL, TEKVİR, İNŞİKAK, İNFİTAR VE KIYAMET
Bugün size Kur’an-ı Kerimdeki kıyamet ayetlerinden örnekler sunacağım. “Ağzımızın tadını kaçıran ölümü” sıkça anacağımız günler kapıda. Ve zaten biz “alemlere rahmet olarak gönderilen ahir zaman peygamberinin ümmeti” değil miyiz! Yaşamak dediğiniz şey, ertelenen güne: ölüme bir adım daha yaklaşmak demek değil mi? Kişinin ölümü kendi kıyameti değil mi?
Öldükten sonra diriltildiğimizde geçen zaman “bir gün ya da daha az bir zaman” olarak hatırlanacak. Resulullah’ın “bildiğimi bilseydiniz, çok ağlar az gülerdiniz” dediği zamana doğru gidiyoruz. Gazze’de yaşanan trajedi ve utanç o günlere açılan bir kapı olabilir mi? Gazze’li çocukların başına gelenlerin bizim çocuklarımızın başına gelmemesi için bugünden bir şeyler yapmamız gerek.
Bu sarsıntı neden azîm (çok büyük)? Çünkü sadece yer küre değil, tüm kozmos sarsılacak. Dağlar yürütülecek, denizler taşacak, yıldızlar sönecek, canlılar şoka girecek. Kıyamet, Zilzal, Tekvir, İnşikak, İnfitar sureleri bize bunu anlatır.. İnsanlar, yalnız ölümle yüzleşmiş olmayacaklar. Hemen ardından, insanlar bambaşka bir boyuta geçecekler. Gömüldüğümüz topraktan diriltilecek ve ayağa kalkacağız.
Zilzal Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 99. suresidir ve 8 ayetten oluşur. Medine‘de nazil oldu. “Yeryüzü şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı zaman, Yeryüzü ağırlıklarını dışarı attığı zaman, Ve insan: “Buna ne oluyor?” dediği zaman, O gün yeryüzü, üzerindeki her şeyi anlatır. Çünkü Rabbin ona (bunu) emretmiştir. O gün insanlar, yaptıklarının kendilerine gösterilmesi için darmadağın bir halde (kabirlerinden) çıkarlar. Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse onu görür. Kim de zerre ağırlığınca kötülük işlerse onu görür”.
Tekvir Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 81. suresidir ve 29 ayetten oluşur. Mekke‘de nazil oldu. “Güneş katlanıp dürüldüğünde, Yıldızlar bulandığında (kararıp döküldüğünde), Dağlar yürütüldüğünde, Gebe develer başıboş bırakıldığında, Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında, Denizler kaynatıldığında, Ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde, Diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, “Hangi suçtan ötürü öldürüldü?” diye, Amel defterleri açıldığında, Gökyüzü sıyrılıp açıldığında, Cehennem alevlendirildiğinde, Cennet yaklaştırıldığında, Herkes neyi hazırladığını bilecektir. Yemin ederim o geri dönenlere, Yörüngelerinde akıp gidenlere, Kararmaya başlayan geceye, Ağarmaya başlayan sabaha, Şüphesiz bu (Kur’an), değerli bir elçinin (Cebrail’in) sözüdür. Güçlü, Arş’ın sahibi katında itibarlı, Uyulan ve güvenilir bir elçinin. Arkadaşınız (Muhammed) deli değildir. Andolsun ki o, onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür. O, gaybın (görünmeyenin) bilgisini vermekten çekinmez. Bu (Kur’an), kovulmuş şeytanın sözü değildir. O halde nereye gidiyorsunuz? Bu (Kur’an), âlemler için ancak bir öğüttür. Sizden dileyen, doğruyu bulsun diye”.
İnşikak Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 84. suresidir ve 25 ayetten oluşur. Mekke‘de nazil oldu “Gökyüzü yarıldığında, Rabbine boyun eğip dinlediğinde ve bu ona yaraştığında, Yeryüzü düzlenip dümdüz edildiğinde,........
© Mir'at Haber
