menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

KARANLIK GECE’NİN NURLU SABAHI!     

356 12
04.10.2025

Her gecenin bir sabahı, her çıkışın bir inişi vardır. Ve bu oluş içinde Allah (cc) bizi kimi zaman artırarak ve kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Servet ve iktidarı ülkeler ve halklar arasında evirip çevirecektir. Karanlık gecelerden kurtulmak için duadan önce tevbe istiğfar gerekli, ben nerede yanlış yaptım diye sormamız gerek. Unutmayalım ki, biz kendimizi değiştirmeden, bizim hakkımızdaki hüküm değişmeyecek. Değişmesi gereken biziz biz. Sadece başınızdakiler değil, siz değişmezseniz, o giderse daha beteri gelir.

Sahip oldukları güç ve servet itibarı ile hayran olduklarınız var ya, onların çoğu hırsızdır. Sahip oldukları şeylerin çoğu, bilim, sanat, felsefe, teknolojileri hırsızlıktır. Onlar çaldıkları kadar, aldıkları ile zengin oluyorlar, biz muhtaçlara karşılığını yalnız Allah’tan bekleyerek verdiklerimiz karşılığında Allah’ın ikramı ile zengin oluyoruz. Bakın bunları bile biz çevremize, komşularımıza anlatamıyoruz. Bugün bir İslam ülkesi diye övündüğümüz ülkemizde, aydın kabul ettiğimiz insanlara sorun bakalım, onlar bu konuyu merak edip araştırmış mı, ya da biz onlara bu imani hareketi, anlatmış ve yaşayışımızla bunu onlara gösterebilmiş miyiz?

İnsanların çoğu “Galu bela” zamanından, “elestü bezmi”nden habersiz. Bizim dünya hayatından önce yaşadığımız, yaratılış günü itibarı ile ruhlar aleminde yaşadığımız bir cennet hayatı var. Cenneti görünce, dünya hayatının güçlüklerinin bir anlamı kalmamıştı o gün. Ama dünyaya gönderilince bu defa dünya hayatının nimetleri, zenginlikleri, ihtişamı, gözümüzü perdeledi

(Ahzab 72-73) “Biz emaneti göklere, yerküreye ve dağlara teklif ettik, ama onlar bunu yüklenmek istemediler, ondan korktular ve onu insan yüklendi. Kuşkusuz insan çok zalim, çok bilgisizdir. Böyle yaptı ki Allah (cc), münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve müşrik kadınları cezalandırsın, mümin erkeklerin ve mümin kadınların da tövbelerini kabul buyursun. Allah (cc) çok bağışlayıcı, ziyadesiyle esirgeyicidir”.

Okullarda öğretilen “Din kültürü” (!?) ile ancak bu kadar oluyor. “Allah’ın dini” yeri-göğü, ölümü ve hayatı açıklar, bizim atalarımızdan tevarüs ettiğimiz ve bugün genel olarak yaşamakta olduğumuz tahrif edilen din karı-koca ihtilafını bile çözmüyor! Camiler bugün bizim için “Farz-ı Kifaye sorumluluklarımızın taksim edildiği yer mi, yoksa 24 saatte 1 saatlık ibadet mekanları mı? Evet “bu ezanların şahadeti dinin temeli idi” değil mi? Peki öylemi. Allah’ın huzuruna günde 5 kez çıkıp, onun huzurunda söylediklerin gerçek hayatta karşılığı var mı? Yok canım. Sahi günde niye 40 defa Fatiha okur bir Müslüman. Neden Allah (cc) bizden bunu ister ve bu verilen sözün hayatımızdaki karşılığı nedir? Kısa vaazların adını “hutbe” koyduk, vaaz-ı nasihad cümlesinden bir şey söylüyor hoca efendiler, geçip gidiyoruz. İhtilafa düştüğüne hakemlik için camiye gelen kaç kişi var. Hani cami çevresinde dul ve yetimler varken hava-ici asliyesinden mahrum biri varsa, cami onun nafakasının kefili olacaktı! Bakın bazı işler vardır ki, namazlarımızın bile kabul edilmemesine sebeb olur. “Vay o namaz kılanların haline ki!” diye başlayan ayeti hatırlayın. (Nisa 136) Sahi cami’deki saflarınız sık ve doğru mu, camiden çıktıktan sonra.. İşlerinizi istişare ve şura ile mi yapıyor musunuz,........

© Mir'at Haber