menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AHİR ZAMAN PEYGAMBERİ’NİN ÜMMETİ OLMAK! 

250 1
24.10.2025

“Bildiğimi bilseydiniz, çok ağlar, az gülerdiniz” der Allah’ın resulü! Ve yine der ki, “Ağzınızın tadını kaçıran ölümü sıkça anınız” ki, ahireti hatırlayasınız, işlerinizi o zamana göre gözden geçiresiniz. Kim misgale zerretin ölçüsünde bir iyilik ya da kötülü yapmışsa, hesabının ödeneceği ya da sorulacağı o büyük güne hazır olmak için ölümü hatırlamamız gerekir. Yoksa Dünya sevgisi ve ihtirasları, malı, mülkü, serveti, gücü, iktidarı, şehveti bizi kuşatır ve aklımızı başımızdan alır, ölüm korkusu ve sahip olduklarımızı kaybetme korkusu bizi sarhoş eder, kitab buna VEHN hastalığı der.

Biz alemlere rahmet olarak gönderilen ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Fitne zamanıdır. Ara zamanlarda rahatlatan nefhaları saymazsanız, gelecek günler geçen günleri aratacak. İnşallah o tevbe’lerin kabul olmayacağı son zamana kalanlardan olmayız.

Zaman’ın ve mal’ın, para’nın bereketinin olmadığı bir zamana doğru gidiyoruz. Kıyamet alametlerinin küçüklerinden eksik kalmadı. Büyük alametlerin belli olması için san ki adeta gün sayıyoruz.

Allah’a (cc) ve ahiret gününe iman edenler ahirete hesap bırakmasın. Kul hakkı diye çıkmasın Allah’ın huzuruna. İlle de güç ve iktidar sahipleri, onlarla birlikte hareket edenler yok mu, o güç, servet ve iktidar sahiplerinin hesabı çok zor olacak, birkaç istisnası dışında.

Biliyorsunuz kitab, “insanların çoğu hüsrandadır” demiyor, Allah (cc) asra yemin ederek “İnsanlar hüsrandadır” diyor ve sadece istisna olanların özelliklerini sayıyor.

Sırat-ı müstakim olanlara korku yok. Mahzun da olmayacaklar. Onları ateşe atsalar, ateş yakmaz onları. Ateşe serin ol emri verilir. Önlerine deniz çıksa, su önlerinden çekilir, yol verir onlara. Susuz kalsa onlar, Kaya’dan su çıkar. Yeter ki, “Suyu arayan adam” değil, “Suyun aradığı adam ol” sen de. Karıncalar dostunuz olur o zaman, ebabil kuşları, Hühhüd! Bizi gören, duyan, bilen, kadir-i mutlak, “ol” deyince olduran, “öl” deyince öldüren, Kader’e, Rızg’a, Ecel’e hükmeden bir Allah var. Ne gam! Gamımız taksiratımızdan dolayı olsun ve onu telafi edelim, tevbe edenlerden olalım, nefsini aklayanlardan değil..

Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibaret değil. Bunu bilelim. Öyle hayatın akışına yön veren akıl ve irada de “derin devletin, genetik, geçmişten tevarüs eden kadim aklı” falan da değil. Onlar insanları kandırmak için Şeytani bir aklın ürettiği yalanlardan ibaret şeyler.

Sahi hangimiz, çocuklarının Üniversite sınavını kazanması için çalıştığı kadar kendisi cennete girmek için o biricik kitabdan dersini çalışıyor ve ona göre bir hayat yaşıyor? “Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda şüphe yoktur. Ancak insanların çoğu buna inanmaz.” (Mü’min, 59)

“O gün, yeryüzü ve gökler başka bir şekle çevrilir ve insanlar, tek ve kahredici olan Allah’ın huzuruna çıkarlar.” (İbrahim 48). Tevbe’lerin kabul edilmeyeceği gün gelmeden, birileri gizli günahları için gizlice, bin pişmanlık ve gözyaşları ile, açıkça işlenen günahlar ve hatta kul hakkı içeren söz ve eylemlerinden dolayı birileri ne zaman günahlarını itiraf edip, o yolla elde ettiği edinimlerini infak ederek, inşalardan helallik dileyecekler. Yerin üstünde yapılanların, cesedimiz yerin altına girmeden “Din günü” “İlahi Adalet divanı”ndan hesaplarının sorulacağını unutmamak gerek.

Herkes kıyamet’in zamanını merak ediyor. “Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: ‘Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde........

© Mir'at Haber