menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AHİR ZAMAN PEYGAMBERİ’NİN ÜMMETİ OLMAK! 

326 1
28.06.2025

Biz alemlere rahmet olarak gönderilen, ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Biz tarihin başladığı bir coğrafyada yaşıyoruz ve tarih bizim yaşadığımız coğrafyada son bulacak. İlk insanın cansız bedeni, bir kardeş katilinin eliyle bu topraklarda toprağa düştü. “Tarihin sonu”nda da son insan burada can verecek. Bizim “Ahir zaman” dediğimiz zamanın sonu’dur. “Ahiret” dediğimiz ise “Öteki dünya”dır. Şimdi ona birileri “MetaVerse” diyor, yanı “Bu Dünyanın ötesi/sonrası” diyor. Biz bu emanetin manevi mirasını, sorumluluğunu taşıyoruz.

Biz yeryüzünden bütün insanlıktan, hatta yaratılmış ne varsa, Allah adına onun emanetini korumakla mükellefiz. Hz. Ömer’in deyişi ile “Kenar-ı Dicle de bir kurt, aşırsa bir koyunu, gelir adl-i ilahi, sorar Ömer’den onu”. Hiçbir Müslüman bu anlamda dünyada olup biten şeyleri görmezden, duymazdan, bilmezden gelme hakkına sahip değildir.

Unutmayalım ki, hep hatırlattığım üzere, bizler bu dünyada Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olacağız. Çünkü Allah (cc) bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istemektedir. Yeryüzünün bütün açları ümmetin yetimidir. Bu anlamda 300 milyon aç çocuğumuz var bizim. Biz Hakkın ve Halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacağız. Bu dünyada yaptığımız ve yapmamız gerekirken yapmadığımız, söylediğimiz ve söylememiz gerekirken söylemediğimiz her sözün hesabını vereceğiz. Aynı şekilde yapıp yapmadıklarımız, söyleyip söylemediklerimizle ya kendi cennetimize sırtımızda tuğla taşıyacağız, ya da kendi cehennemimize sırtımızda odun taşıyacağız. Yeryüzünde Adalet, Barış ve Hürriyet için mücadele edecek bir topluluğun adresidir Müslümanlık. Bu görevi, kimseden hiçbir karşılık ve ücret istemeden, karşılığını yalnız Allah’tan (cc) bekleyerek yapacaktır bu işi.

Bizim yaşadığımız din bu değil. Biz bu İslam’ı insanlığa doğru anlatıp ve doğru bir yaşayışla onlara gösterirsek, bir çok kişinin dine girişi için bir güzel bir iş yapmış oluruz. İnsanlar bize bakım dinden soğuyorlar ne yazık ki. Neyse ki Gazze’liler çıktı da ortaya kanları ile bir destan yazdılar. Cihad ve şehadetin mektebi oldular bu anlamda. İnsanlığa örnek ve önder oldular.

Müslüman el emin kişidir. Kimsenin onun elinden, dilinden zarar görmemesi gerekir. Adil Şahidler olmamız gerekiyor. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalimlere karşı durabilecek miyiz. Zalim babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa, buna var mısınız? Değilse bu nasıl bir Müslümanlık. İman ettim demekle yakanızın bırakılıvereceğini mi zannediyorsunuz yoksa. Haksızlıklar karşısında susanlardan olanlar bizim sahih geleneğimizde dilsiz şeytan olarak tesmiye edilir. “Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmayacaktır” diyebiliyor musunuz, kişi, örgüt, devlet olarak, cemaat olarak!

Görevimiz insanları Hakka ve adalete çağırmak, insanın aklı ile vijdanını barıştırmak, insanı insanla barıştırmak, insanı fıtratla/tabiatla barıştırmak.. Bu 3 Barış bizi Allah’la barışa götürecektir. İslam budur. Değilse insan Allah’la savaştadır. Biz Cehennem zebanisi değiliz. Görevimiz Cehenneme doğru koşan insanları Cennete çağırmaktır. Allah’a, Resulü’ne, Kitab’a çağırmaktır.

Biz........

© Mir'at Haber