10 KASIM
Mustafa Kemal’in ölümünün 81. yılı. 6 Ok’un sadece “İnkılabcılık” maddesi Mustafa Kemale aiittir. Değişimi savunan bir kişiyi, muhafazakar bir ideolojiye dönüştürüp onun ideallerini donduranlar öldürdü aslında Mustafa Kemal’i. “Ölülerden medet ummayın” diyen, Türbeleri kapatan bir adama anıtkabir diye Türbe yapanlar öldürdü. Din işleri ile devlet işlerini birbirinden ayırmak isteyen bir adamın ideolojisini dinleştirerek, dine karşı dine dönüştüren, “Türkün dini Kemalizm’dir” diyenler öldürdü Mustafa Kemali. Biliyorum savcılar, bu ihbarı dikkate almayacaklardır ve bu cinayetin failleri muteber kişiler olarak aramızda dolaşmaya devam edeceklerdir.
12 gün önce “Cumhuriyet bayramı” idi, bugün “Milli matem”.. Yine başlayacaklar, “Olmasaydın olmazdı”. Oysa İslam inancında birileri bir şeye vesile olabilir ama, Allah bir şey murat etmişse, o şeyi gerçekleştirmek için bir başkasına muhtaç değildir. Dilerse Genç Davud’un sapan taşı ile “Tanrı Kıral” Calud/Goliath’i öldürür, dilerse bukağılı Şeytanlara ve cinlere mabed yaptırır, Her savaştan zaferle dönen Halid b. Velid’i, Hz. Ömer, “neredeyse zaferi Allahtan değil, Halid’den bekliyor olacaklardı” diye Halid b. Velid’i görevinden azleder.
Piyasa kurtarıcı liderler, örgütler, şeyhlerle dolu. Oysa Peygamberlerin bile kurtarıcı güçleri yok. Onlar insanları kurtuluşa çağırırlar. Yani Allaha, resulüne, kitaba çağırırlar. Yoksa göklerin ordularının komutası ya da göklerin hazinelerinin anahtarı onların elinde değildir.
Şu olsaydı, ya da olmasaydı, bu iş böyle olurdu ya da olmazdı demek Şeytan’dan’dır. Sahi babam kız olsaydı, ben kim olurdum! Hayır da, şer de Allah’ın iradesi içindedir. Şeytan da Allah’ın iradesi içindedir. Biz ise Allah (cc)nin rızasına talibiz.
Mutlaklaştırdığınız din ve devlet büyüklerinizi ya da da herhangi bir kişi, kurum ya da bir şey’i İlah ve Rab konumuna yükseltmiş olursunuz. Ayette ne deniyordu: “Din büyüklerinizi İlah ve Rab edinmeyin”. Hatem ibni Adiy, “Ya Resulullah, biz din büyüklerimizi İlah ve Rab edinmezdik ki, bu ayetin anlayamadım” dedi. Resulullah (sav) ona şu cevabı verdi: “Hani onlar size bir şey söylerlerdi de, siz o şey üzerinde düşünmeden, o söylenen şeyi istenilen gibi kabul ya da reddetmez miydiniz, işte bu onları İlah ve Rab edinmek demektir”. Ya işte böyle: Tek adamlık, führer: Ulu Önder’lik yok, muhatabınız peygamber de olsa. İseviler, Hz. İsa’yı, peygamberlerini İlah ve Rab edindikleri için sapmadılar mı? İsrail oğulları da “Üzeyir Allah’ın oğlu” demediler mi, kendilerinin “Allah’ın ailesinden” olduklarını söylemediler mi? Sonuçta bütün bunlar İslam inancında şirk olarak kabul edilir. Mutlaklaştırılan herşey İslam inancında “Sanem / Put” olarak anılır. Bir kişiyi İdol edinmekte, aslında onu putlaştırmak demektir. İDOL “çoktanrılı dinlerde küçük boyutlu tanrı ya da tanrıça heykelciği ya da insan eliyle üretilmiş tanrı, put” anlamına gelir. İdol bu anlamda “bir kült nesnesi”dir.
İngilizce “Cult” terimi ilk kez 1617’de İngiltere’de ortaya çıktı. “ibadet” anlamına gelen bu kelime Fransızca “Culte” kelimesinden türetilmiştir. Fransızca’da “bakım, yetiştirme, ibadet” anlamına gelen bu kelime Latince’deki “Cultus” kelimesinden türetilmiştir. 1829’dan sonra “Bir kişiye veya şeye adanmışlık” anlamında kullanılmaya başlandı.
Bizim “Kültür” dediğimiz şey İngilizce ve Fransızca “Culture” olarak kullanılmaktadır. Latincede de aynı anlamda “Cultura”şeklinde kullanılmaktadır.. “ekip biçme, tarım, üretim”, ayrıca.”talim, terbiye, eğitim” anlamında da kullanılır. Bir dönem Türkçede de........
© Mir'at Haber
visit website