“SOYKIRIM” VE “ZORUNLU GÖÇ”E HAYIR!
Bu Pazar “Soykırım ve Zorunlu Göçü Reddetme Günü“. 21.Temmuz 2025’de Filistinli kurumlar ve siyasi gruplar, her yıl 3 Ağustos‘u ‘Soykırım ve Zorunlu Göçü Reddetme Günü’ olarak ilan etmişlerdi.. O gün Batı Şeria, Gazze Şeridi ve tüm dünyada Kudüs, Mescid-i Aksa, Filistin, Batı Şeria, Gazze konulu etkinliklerin düzenlenmesi bekleniyor.
Bugünün seçilmesi ile ilgili olarak Filistinli tarihçiler 2014, 2022 ve 2023’te aynı günde İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne yönelik büyük kanlı saldırıların gerçekleştirildiğini ifade ettiler..
Bakalım o gün ülkemizde neler olacak? Ya da dünyada kimler bu günü hatırlayacak. İslam ülkelerinden bir ses çıkacak mı?
O gün aslında Yahudiler için de özel bir gün. Kudüs’teki Birinci ve İkinci Tapınakların yıkılışını anmak için yas ve tövbe günü var. 2 Ağustos 2025’te gün batımında başlayacak; 3 Ağustos 2025’te gün batımında sona erecek.
Gazze’de bir soykırım var. Gazze halkı zorunlu göç’e zorlanıyor. Dünya 3 Maymun’ları oynuyor. kör, sağır ve dilsiz. Hani “haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz Şeytanlar”dı. Her yer o Şeytanlarla dolu. Çok büyük bir kısmı da VIP ve CIP kategorisinde saygı görüyor.
Netenyahu “aç yok şiddet yok, kural ihlali yok” diyor BM genel kurulunda. Trump bile Netenyahuya inanmamış. Adam bütün bu olanlardan sonra, Media’nın önünde “Gazze’de açlık yok, Gazze’de aç bırakma politikası yoktur. Savaşmaya devam edeceğiz. Onlar orada artık olmayacak.” Diyor.
Aslında bu VİP CIP takımı hepsi aynı havada “biz ne dersek o”, “biz bitti demeden bitmez”. Peşlerinde de ne derlerse desinler tasdik edecek, söylenen sözde hikmet arayan, derin siyaset ve devlet aklının gereği böyle söylediklerini düşünen, her işlerinde hikmet ve ulusal çıkar hesabı yapılarak günün hassasiyetine göre, “devlet aklı” mucibince bu sözlerin söylendiğini düşünen “süper zeki”(!?) bir halk kesimi de yol değil. Biririleri bir din adamını İlah ve Rab edinmişse, o kişi de varsayalım Müslüman bilinen biri olsa. O kişi bir gün boynuna haç takıp dolaşsa, iradesini ona teslim etmiş birileri büyük ihtimalle, onun yaptığı bu işte, “derin bir sır, bir hikmet vardır” diyecekler neredeyse.
Bu sadece bizde değil. Newyork’daki CHABAD havrasının altındaki tünellerde Şeytana çocuk kurban eden Yahudilerde de var. O Tapınakta bebek kanı içilen Satanist ayinler yapıldığı ortaya çıktı. Bir önceki Papa LGBT’lileri “Tanrının çocukları” ilan etmemişmiydi!. Biden Kelt İnciline el basarak yemin etti ama Amerikan Milli Marşını Satanist Lady Gaga’ya okuttu. Kendi de aslında Satanist, Pedefolik bir Siyonist idi. Bugünkü ABD Cumhurbaşkanı, kendini Mesihi karşılayacak olan Aziz olarak tanıtan, Evengelik kilisesinin takdis ettiği Trump da, Epstein çetesinden Pedefolik, Satanist, Siyonist biri çıktı.
Evet, Usama el Şufra’nın dediği gibi Allah (cc) bu günkü devlet başkanlarına Gazze’nin kurtuluşunu nasib etmiyor. Bu da Allah’ın gazabının Netenyahu ile birlikte onları da vuracağının bir işareti olarak görülebilir. Bizim arkalarından ağladığımız Gazze’li çocuklar aslında Hz. Haacer’in, Hz. Meryem’in, Hz. Maşite’nin çocukları onlar. Biz onların bedenlerini yakan acılarından etkileniyoruz ama, onların ruhları Şehidlerin açtığı yoldan arşı alaya yükseliyor. İlginç değil mi, Mısır topraklarında bugün hala yaşadığını gördüğümüz insin Şeytanları, Firavun’un zihniyet ikizleri o toprağın tarihinde gibi derslerden habersiz gözüküyorlar. O toprağın altına girdiklerinde, toprak onlara onu hatırlatacak.
Menkıbe olarak anlatılan bir darb-ı mesel var. Geçen gün Sunusi Mısıroğlu aradı o anlattı. Dertli idi, birilerinin bütün yolsuzluklarını, namussuzlukları İslam kisvesi arkasına saklanarak yapmasından rahatsızdı. Bu durumun insanların dinden ve dindarlardan soğumasına vesile olduğunu söylüyordu. Bir derviş bir kuşu yakalamak isterken, kuşun kanadı kırılır ama kuş dervîşin elinden kurtulur, Kadı’ya gider. Kadı Derviş’i divana çağırır. Derviş’e sorar. Bu kuş senden........
© Mir'at Haber
