İSLAMİ HAREKET VE ŞURA…
Şura, İslami hareketin temel prensiplerinden biridir. Benden bize yönelik geliştirilmiş en önemli ilkedir. Tek başına karar alma yerine birlikte karar alma ve sorumluluğu birlikte paylaşma ekseni üzerine kurulmuştur. Emir ve yasaklar dışında kalan alanlarda sosyal sorumluluk gösteren alanda, alan üzerine bilgi, beceri ve tecrübesi olan insanların birlikte meşveret ederek ortak karara varmaları Şura’nın önemini ve kulluğun yerine getirilmesindeki asaletini de işaret eder.
İslami Hareket, ilahi rızaya erişmek arzusu ile hayatını İslami bilgi ve eylemin prensipleri çerçevesinde sürdürmeye gayret eden kulların bir arada mevcut olması ile gerçeklik zeminine çıkar. Bu çıkışı sağlayan temel iki ilke vardır: İlahi emir ve yasaklar ile ortak işler yapılırken meşveret eylemektir. Bu meşveretin iki boyutu olduğunu göz önünde bulundurmakta yarar var: ilki, herkesi ilgilendiren konuda ilgili her kesin görüşünün alınması ve çoğunluğa uyulmasıdır. İkincisi ise, yönetim mekanizmasını hayata geçiren kişilerin birlikte yapılacak işlerin nasıllığı konusunda yaptıkları görüş alışverişleridir. İlahi emir, peygambere “Onlarla istişare eyle” dediği gibi müminlerin vasfını ileri sürerken de; “Onlar kendi aralarında işlerini istişare ederler” diye haber vermektedir. Emir ve nehiyler dışında kalan alanda ve toplumsallığı içeren her alanda istişare genel bir hüküm olarak bulunmaktadır.
İstişareyi en genel anlamda genel ve teknik konular diye ikiye ayırmakta yarar var. Tabi ki bunlar kendi aralarında da belirli bölümlere ayrılmasında bir mahsur yoktur. Olay, bağlam ve niteliğe göre değişiklik arz etmesi de normaldir. Hayatı kuşatan bir bakışın tabii sonucunun bu olması yadırganmamalıdır.
Şura meselesinin özel anlamı olan yönetim erkinin kendi içinde varlık kazandığı zemini dikkate alarak düşünmeye devam edelim…
Teknik bir boyut olarak Şura, belirli şartlara haiz olmayı zorunlu kılar. Her işin ehline verilmesi kaidesince iktidar olma ve yönetme erki içinde bulunmada da bir ehliyetin ve liyakatin varlığı kaçınılmaz olacaktır. Şura için seçilecek kişide bulunması gereken asli şartlar üzerine derin bir düşünce geliştirmekte yarar var. Şura için seçilecek kişide azami derecede bulunması gereken ve ilk olarak zemin oluşturacak şey ahlaki yetkinliktir.
Takva sahibi olmayı başaramayan birinin salt teknik bilgisi........© Mir'at Haber
