menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zalimler ancak güçten anlar!

15 3
previous day

Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamber Efendimizin (S.A.V.) İslâm devletini kurarak uyguladığı sisteme bakıldığı zaman görülecektir ki, zulme ve faili zalimlere asla müsamaha yoktur. Bundan da öte zulmü durdurmak için cihat ederek zulmün faillerini bertaraf etmek, bunu tavizsiz uygulamak Allah-u Teâlâ’nın emridir; Peygamber Efendimizin (S.A.V.) de fiili uygulamasıdır.

Zulüm kimden gelirse gelsin, zalim kim olursa olsun; kimliğine bakılmaksızın zulüm bertaraf edilmelidir. Kâfir ve müşriklerin tasallutlarına, zulmüne ve katliamına karşı sessiz kalmak şöyle dursun, Müslümanlardan iki grup birbiriyle çatıştığı zaman aralarını düzeltmek, haddi aşan ve zulümde ileri giden, sulh yapmamakta ısrar eden tarafa haddini bildirmek Allah-u Teâlâ’nın emridir ki bu emir Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilmektedir: “Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer (Allah’ın emrine) dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve (onlara) adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever” (Hucurât Suresi, 9).

Müslüman iki grup birbiriyle çatıştığı hengâmda aralarını düzeltmek, mümkün değilse haddi aşan tarafa haddini bildirmek farz iken, İslâm’a ve Müslümanlara düşman olan Siyonist kâfirlerin Gazze’de uyguladığı zulme sessiz kalmayı nasıl izah edecek halkı Müslüman olan ülkelerin başına musallat olan yönetimler?

Elbette zulme sessiz kalmanın hiçbir bahanesi, hiçbir........

© Milli Gazete