Türkiye’yi “Küçük Amerika”ya dönüştürme projesi
Osmanlı Devleti’nin yıkılış hengâmındaki Fransa, İngiltere ve Almanya etkisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla birlikte yerini ABD etkisine bırakmıştır. Osmanlı’nın yıkılış sürecinde mezkûr ülkelerin etkisi farklı zamanlarda gerek devlet politikasında gerekse kültürel alanda etkili olmuşken, Cumhuriyet’in kuruluş hengâmında ortaya çıkan Amerikan mandacılığı fikri de dâhil olmak üzere Amerikancılık etkisi kendini göstermiş, aradan geçen bir asırda artarak devam etmiştir.
Yaklaşık bir asırlık Amerikancı politika, Millî Görüş Hareketi hariç sağ ve sol iktidarların tümünde kendini göstermiştir. Ancak son günlerde iyice belirginleşen Amerikancı politikalardaki ivmenin Washington-Ankara hattının neredeyse tam uyumuyla devam ettiği görülmektedir.
İşin ilginç yanı, içselleştirilen Amerikancılık projesi, inançlı kesime Neo Osmanlıcılık sosuyla sunulmasıdır. Neo Osmanlıcılık ya da Yeni Osmanlıcılık, sanki Osmanlı’nın dini ve kültürel mirasını devam ettirmenin, dini ve kültürel mirası sahiplenmenin bir yöntemi gibi lanse edilse de durumun tamamen farklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Gerçek Osmanlıcılık, dini, kültürel etki alanı ve coğrafi sınırları geniş bir mirası sahiplenmektir. Eski sınırlara ulaşılması mümkün olmasa dahi hâkim ve asli unsuru muhafaza ederek, güçlü bir devlet yapısı oluşturmak; dini, siyasi ve askeri gücün etkisiyle eski Osmanlı coğrafyasına hâkimiyet kurmakla mümkün olabilir. Bu hâkimiyet günümüzde coğrafi olarak genişlemekle değil, İslâm Birliği’ni kurmakla gerçekleşebilir.
Son yıllarda empoze edilen Neo Osmanlıcılık, güçlü ve etkili bir Türkiye etrafında birleşen Türk ve Müslüman ülkelerin birlikteliğiyle oluşan İslâm Birliği hatta yeni bir dünya hayali değil; tam aksine içe kapanmış, İslâm âlemi özellikle Ortadoğu’daki göçleri tetikleyen, ABD’yle müttefiklikle içe kapanan; ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde Ortadoğu’yu istikrarsızlaştırarak göçleri tetiklemesi sonucunda Türkiye’yi “göçmen deposu” yapmayı marifet zanneden bir anlayışın tezahürü olduğu görülmektedir.
Neo Osmanlıcılık sosuyla servis edilen Amerikancılık, Irak, Suriye ve Libya politikalarında iyice gün yüzüne çıkmıştır. Neo Osmanlıcılık, Osmanlı coğrafyasındaki emperyalist müdahalelerde ABD ile birlikte hareket etmek, ABD’nin karıştırdığı coğrafyalardaki insanların göç deposu olmaksa, bu Neo Osmanlıcılık değil, tam olarak Amerikancılıktır.
Yenisiyle eskisiyle gerçek Osmanlıcılık, önce dünyadaki tüm Müslümanları, sonra da yeni bir dünya hedefiyle tüm insanları bulundukları coğrafyada emniyet altına almaktır. Vatanlarına sahip çıkmalarını sağlamak, mazluma bulunduğu coğrafyada, vatanında kol kanat germektir.
Neo Osmanlıcılık sosuyla ortaya konulan politikalar, aslında ABD’nin Ortadoğu ve tüm Müslüman coğrafyayı dizayn etme politikasının paydaşlığını örtbas çabasıdır. Projenin adı: “Türkiye’yi Küçük Amerika’ya Dönüştürme Projesi”dir. Bunun için şu adımlar atılmıştır:
1-Ottawa Anlaşması: 12 Mart 2003 yılında mezkûr anlaşma imzalanmış,........
© Milli Gazete
