menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Oruç ibadeti, farziyeti ve faziletleri

13 0
03.03.2025

Kur’an-ı Kerim’de “savm” veya “siyâm” şeklinde on üç yerde geçen ve sözlük anlamı “herhangi bir şeyden çekinmek/kaçınmak, onu yapmamak, terk etmek” anlamına gelen, İslâm’ın beş şartından olan bu mühim ibadet, Farsça “ruze” kelimesinden türetilerek “oruç” şeklinde Türkçeleştirilmiş; bu şekliyle dilimizde yaygın kullanılır hale gelmiştir.

Savm yahut oruç kelimesi, ıstılah/terim olarak ise “fecr-i sadıktan güneş batıncaya kadar niyet ederek, yeme, içme ve cinsi münasebette bulunmayı terk etmek”tir. Yani, tan yerinin ağarmasından güneşin batışına kadar Allah-u Teâlâ’nın rızasını kazanmak ve ibadet etmek maksadıyla belirli alışkanlıklarımızı terk etmektir.

İslâm’ın beş şartından birisi olan Ramazan orucunun farziyeti, Kur’an, Sünnet ve İcmâ ile sabittir.

Oruç tutmanın farz olduğu hakkında Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki (günahlardan) korunursunuz.

(O) Sayılı günler(dir)! Sizden her kim hasta olur veya seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun! Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin bir yoksul doyuracak kadar fidye vermeleri lazım gelir. Kim gönlünden koparak (fidyeyi daha çok vermek gibi) bir hayır işlerse o, kendisi için daha hayırlı olur. Ama bilseniz, oruç tutmanız sizin için en hayırlıdır.

(O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, Kur’an insanlara bir hidayet ve hakka ulaştıran, hakla bâtılı ayıran açık ayetler halinde bu ayda indirildi. İmdi sizden kim bu aya erişirse onun orucunu tutsun. Kim hasta olur veya seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (kaza etsin!). Allah size kolaylık diler; güçlük istemez (onun için hastalık ve sefer........

© Milli Gazete