Medya iletişim araçlarının yaygınlaşması, insanların haber almasını da kolaylaştırdı. Özellikle ölüm ilan ve haberleri artık önümüze daha fazla düşer oldu. Bütün bu haberler tarafımıza ulaşmasına rağmen gaflet uykusundan uyanmaya niyeti olmayan, umursamaz tavrımızla dünyevileşme hastalığına her geçen gün daha fazla mübtela oluyoruz.

Dünyevileşme hastalığında ırkçı emperyalizmin efendi-köle sisteminin etkisini görmek gerekir. Köle sisteminden dolayı insanların efendilerine hizmetle günlerini, aylarını, yıllarını heba ettiği, efendilerini mutlu etmek için çaba sarf ederken rızık endişesine düştüğü, şerefini kaybettiği bir ömür sürülmektedir.

Bazen, bu denli fazla ölüm haberlerini “genç yaşta ölümler arttı” yorumuyla geçiştiriyoruz. Elimizde genç yaşta ölümlerin yahut kalp krizinden (sektesi) ölümlerin eski ve yenisi arasındaki farkı gösterecek veriler olmamasına rağmen böyle bir yorum yapma eğilimimiz, bizi ölüme daha hazırlıklı hale getirmiyor maalesef. Her hadisede olduğu gibi ölüm hadisesinin de edebiyatıyla meşgulüz maalesef.

Ölümden ibret alıp almadığımızın açık verileri var mı? Elbette var. Her geçen gün dünyevileşen insanların zulme boyun eğdiği, hakikatin değil de batılın yanında yer aldığı, bu yüzden de ırkçı emperyalistlerin efendi-köle sistem çarkının bir parçası olduğu gün yüzü gibi açıktır.

İnsanların hiç ölmeyecekmiş gibi dünya hayatına tamah ettiği günlerden geçiyoruz. Ailemiz, dostlarımız, arkadaşlarımız ve en önemlisi de işimizle o kadar meşgulüz ki, ölümün bize her an biraz daha yaklaştığını unutmuş gibiyiz.

Dünya hayatının aldatıcı çekiciliği, her gün bizi biraz daha içine çekmekte, ölümü hatırlamadan, ölüme hazırlık yapmadan günlerimizi geçirmekteyiz.

Allah-u Teâlâ’ya bezm-i elestte verdiğimiz söze, yüklendiğimiz emaneti hakkıyla taşımaya ve temsil etmeye, misakımızı yerine getirmeye;........

© Milli Gazete