Arz-ı Mev’ud ve Arz-ı Mukaddes-II
Kur’an-ı Kerim’in beyanına göre İsrailoğulları, Mısır’dan çıktıktan sonra Hz. Musa Aleyhisselam’ın kutsal topraklara gitme fikrine karşı geldi. Rivayete göre bu bölgede güçlü olan Amelikalılar yaşamaktadır. Amelikalılar’dan korkan İsrailoğulları Hz. Musa’ya “Ey Musa! Onlar orada oldukça biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidin savaşın, doğrusu biz burada oturacağız” (Maide, 24) dedikleri; bunun üzerine Allah-u Teâlâ’nın, Yahudilerin kutsal topraklara girmesini kırk yıl yasakladığı Kur’an-ı Kerim’de şöyle açıklanmaktadır: “Allah, ‘Öyleyse orası (arz-ı mukaddes) onlara kırk yıl yasaklanmıştır; (bu müddet içinde) yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşacaklar. Artık sen, yoldan çıkmış toplum için üzülme’ dedi” (Maide, 26).
Arz-ı mukaddes ve buraya kimin varis kılındığına dair birkaç noktanın altını çizmek gerekir:
1-Kur’an-ı Kerim’de, Allah-u Teâlâ’nın İbrahim Aleyhisselam’a bahşettiği yardım ve arz-ı mukaddese ulaştırması şöyle bildirilmektedir: “Biz onu (İbrahim’i) ve Lut’u kurtararak, içinde âlemler (insanlık) için bereketli arza ulaştırdık” (Enbiya, 71).
Rivayete göre Hz. İbrahim, eşi Sâre ve kardeşinin oğlu Lut, putperestlerin elinden kurtarılarak bahsedilen bereketli topraklara yerleştirilmiştir. Bu vaat, o gün gerçekleşmiş ve neticeye ulaşmıştır. Eğer bitmemiş, devam ediyor ve bir hak doğuruyorsa Hz. İbrahim Aleyhisselam’ın oğlu İshak Aleyhisselam soyundan gelen Yahudilere doğurduğu gibi, diğer oğlu İsmail Aleyhisselam’ın soyundan gelenlere de doğurmalıdır.
2-Kur’an-ı Kerim’de Musa Aleyhisselam’a vaat ettiği yardım da tahakkuk etmiştir. Allah-u Teâlâ’ya inanan, Musa Aleyhisselam’ın peygamberliğini tanıyan İsrailoğulları, Mısır’daki Firavun zulmünden kurtarılarak mukaddes/kutsal........
© Milli Gazete
visit website