“Tanrısız bilim” düşüncesi açmazı
Yahudilik ve Hıristiyanlığın dini “yaratıcıyla birey arasında kültürel normlara dönüşmüş ve dünya düzeninde temsil yetkisi kalmamış, sadece belirli ritüellerle hapsedilmiş sosyolojik bir vakaya” dönüştürme çabası yaklaşık ikiyüzelli yıldır sürmektedir. Bu çabada sömürgecilik vasıtasıyla elde edilen hammaddenin işlenerek önce sanayiye daha sonra da teknolojik üstünlüğe çevrilmiş olmasının büyük etkisi vardır.
İslâm âleminin son ikiyüzelli yıldır batıl karşısındaki fetret dönemi, buna mukabil Yahudi ve Hıristiyanların başat olduğu bâtıl ideolojilerin ise siyasi, ekonomik ve teknolojik üstünlükleri sanki İslâm’ın ve Müslümanların bilimden uzak olduğu algısını oluşturmak için fırsata dönüşmüştür.
Sömürgecilik vasıtasıyla elde ettikleri güçleriyle bütün dünyaya emperyalist emellerini kabul ettirme hususundaki çabalarının arka planındaki gerçek sebebin zorbalıkla sömürü çarkını kurmaları, bu çarkı devam ettirmek için de kaos ve savaşı, sömürdükleri ve geri bıraktıkları ülkelere yıkmaları olduğunu görmek gerekir.
Yahudi ve Hıristiyan dünyasının başını çektiği bâtıl ideolojinin serüveni, çapulla ve sömürüyle elde edilen hammadde, hammaddenin işlenerek sanayileşme, sanayileşmeyle birlikte ekonomik gücün elde edilmesi, peşinden teknoloji, bütün bunların peşinden ekonomik ve teknolojik gücün yardımıyla........
© Milli Gazete
