menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bayram, iklim yasası ve diploma

12 5
29.03.2025

Bismillâhirrahmanirrahîm!

MÜMİNLER; oruç, sahur, iftar, teravih, mukabele gibi ibadetleriyle yoğun yaşanan Ramazan ayını takiben bayram yapmayı hak ettiler. Rabbimiz, Ramazan ayında “Oruç tutunuz” buyururken; özellikle bayramın birinci günü Müslümanların sevincine ortak olmayı emrediyor. Bayramlar, müminlerin genel sevinç günleridir. Bayramlarda akraba, komşu ve dostlarla hâl hatır edecek; muhabbetimizi artıracağız.

İslâm, akrabalık bağlarını sürdürmeye büyük önem verir. Rabbimiz, “Allah’tan ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakınınız!” (Nisâ, 1) buyurur. Akraba ziyaretine sıla-yı rahîm denir. Allah Rasülü (s.a.v.) “Akrabalık bağlarını sürdürmenin rızkı genişlettiğini, ömrü bereketlendirdiğini” (Buharî) müjdeler. Sıla-yı rahîm, en geniş anlamda insanların toplandığı bayram günlerinde yapılır. Evine girip çıkanı olmayan, dost gözleyen kimsesizlerin de ziyareti ihmal edilmemelidir.

Kaynağını İslâm’dan alan Ramazan ve Kurban bayramlarını kutlamak bir ibadettir. Bayramda güler yüzümüzü eksik etmemeli; insanların gönlüne sevinç koymalıyız. Ortak olduğumuz konularda muhabbet etmeli; tartışmalı konulara girmemeliyiz. Bayram günlerinde dişlerimizi misvaklamak, temiz giyinmek, güzel koku sürünmek, temizliğe dikkat etmek de övülmüştür.

Evet, bayramlar neşe ve sevinç günleridir. Fakat yaşadığımız dünyada Müslümanlar ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Sosyal ve ekonomik çalkantılar; çatışma, savaş ve soykırımlar bayramın buruk yaşanmasına yol açıyor. O kardeşlerimize de dua edecek, sıkıntılardan kurtulmalarına çareler arayacak, onlara yardımlarımızı esirgemeyeceğiz. Bayramı vesile yaparak dargınların barışması ne kadar da........

© Milli Gazete