menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O zaman neden Mercedes’le geri dönüyorlar?

16 1
07.08.2025

Dün yazımın sonunda belirttiğim gibi, bugün de sizlerle gurbetçilerin çelişkili söylemleri üzerine bir yazı daha paylaşacağım.
Aslında ben de aynı konuda yeni bir yazı yazmayı düşünüyordum; ancak geçen yıl Avrupa Milli Gazete’de yayımlanan bir yazıyı hatırladım ve hâlâ güncelliğini koruduğunu fark ettim.

Geçen yıl yazdığım yazıda, yaşadığım ve hâlâ hafızamda canlılığını koruyan bir anın etkisi büyüktü.

Yine izin sezonuydu. Büyük kızımın düğününden sonraki sabah, hayatımda belki de ilk kez küçük kızımı bu kadar duygusal gördüm. Gözyaşlarını tutamıyor, hıçkırıklarını saklamıyordu. Onu sakinleştirmek için çok sevdiğim bir kafeteryaya götürdüm.

Açıkçası, yalnızca bir baba-kız kahvaltısı olacağını düşünüyordum. Ama sohbet, tahmin ettiğimden çok daha derinleşti.

Henüz 8 yaşındaydı. Kızım, gözleri dolu dolu bana dönerek şöyle dedi:

“16 yaşıma gelince ehliyet alacağım, araba ve motor kullanacağım, okuluma devam edeceğim, belki bir gün senin gibi yazılar da yazarım.”

Bu kararlılığı beni hem gururlandırdı hem de düşündürdü.

(Almanya’da 16 yaşında ehliyet alma imkânı var; yalnız 18 yaşına kadar bir refakatçi eşliğinde araç kullanılabiliyor. )

Kızım, acaba babasının izinden mi gidiyordu?

Sohbet ilerledikçe, ona küçük bir test yapmaya karar verdim. “Kızım,” dedim, “bak, Almanya’da yaşayan bir amcayla ilgili şu haberi oku.” Haberi dikkatle inceledi, ardından kaşlarını çattı ve şöyle sordu:

“O zaman neden Mercedes’le Almanya’ya geri dönüyor?”

Sohbetten sonra birlikte dışarı çıktık. Yolda yürürken kafasını kaldırıp etrafına baktı ve gülümseyerek, “Baba, ne güzel, her yerde Türk bayrakları görüyorum. Almanya’da hiç bu kadar Alman bayrağı........

© Milli Gazete