Merhum Erbakan hocamız uyarmıştı, bugün yaşanıyor: Kurtla sınırda olmak
Mehmet Akif’in mısralarındaki veciz uyarı, bugün İslam dünyasının içinde bulunduğu gaflet hâlini sanki tarif etmek için yazılmış gibidir. “Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) adı altında başlatılan yangın, ümmeti dört bir yandan kuşatmışken biz hâlâ bir tutam otun peşindeyiz.
Türkiye ve İslam coğrafyası, yıllardır ismi güzel ama içeriği karanlık bir projeyle çevrelenmiş durumda: Büyük Ortadoğu Projesi. Adına “özgürlük”, “demokrasi”, “barış” dediler ama geride işgal, kan, parçalanma ve gözyaşı bıraktılar. Irak’tan Suriye’ye, Libya’dan Yemen’e kadar geniş bir coğrafyada şehirler yerle bir edildi, kardeşlik düşmanlığa dönüştü, ordular dağıtıldı, halklar paramparça edildi.
Bir dönem bu projeye “eş başkanlık” yapıldığını övünçle dile getirenler, aslında Büyük İsrail planını kamufle eden bu yapıya destek verildiğini şu sözlerle ifade ediyordu:
“Diyarbakır’ı Büyük Ortadoğu Projesi içinde bir yıldız şehir, bir merkez haline getirmeliyiz… Altyapısıyla, havaalanlarıyla, sosyal donatılarıyla bu hedefi gerçekleştirmemiz lazım…”
O gün yapılan bu açıklamaların, bugün yaşananlarla nasıl örtüştüğünü görmek için sadece bölgeye bakmak yeterlidir.
Ancak biz hâlâ olup biteni kavramakta zorlanıyor, sanki gökten bir melek gelip her şeyi düzeltecekmiş gibi hayal dünyasında yaşamaya devam ediyoruz. Mehmet Akif’in şu dizeleri âdeta bugünümüzün özeti:
“Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi.
Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.
Lakin, aşk olsun ki, aldırmaz otlarmış eşek,
Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı…
Hasmı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı!”
Bu mısralardaki “eşek” benzetmesi, bugün ümmetin önemli bir kısmının gafletini tarif eder hale geldi. Geçici refah, bireysel........
© Milli Gazete
