Kürecik İsrail’i korurken kime rest çekiyoruz?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Suriye’yi bölmeye kalkarsanız müdahale ederiz” çıkışı kulağa cesur geliyor. Ama aynı saatlerde Malatya’daki Kürecik Üssü hâlâ İsrail’in güvenliğini korumaya devam ediyor. O halde sormak gerekmez mi: Bu nasıl müdahale? Bu nasıl ittifak?
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan geçtiğimiz günlerde İsrail ve Suriye’deki bazı grupları sert bir dille uyardı. “Kendi güvenliğimize tehdit algılarsak müdahale ederiz” dedi. Diplomatik söylemler açısından güçlü, kulağa kararlı gelen bir çıkıştı. Ancak dış politikada esas olan yalnızca söylem değil, o söylemi destekleyen somut adımlardır.
Bugün Suriye’de haritalar yeniden çiziliyor. PKK/YPG üzerinden bir yapı kuruluyor. Bu sürecin arkasında ABD ve İsrail’in olduğu ise artık herkesin bildiği bir sır. Ama bu resmin merkezinde unutulmaması gereken bir başka gerçek daha var: Malatya’da bulunan Kürecik Radar Üssü hâlâ faal ve İsrail’in hava savunma sistemine veri aktarmaya devam ediyor.
Açık konuşalım: Kürecik çalıştığı sürece, hiçbir “sert” açıklama inandırıcı değildir. Suriye’yi bölmeye çalışan İsrail’i sözle değil, fiille durdurmak gerekir. “Tehdit algısına müdahale ederiz” demek kolaydır; asıl zor olan, bu tehdidi besleyen sistemleri kendi toprağımızdan çıkarmaktır. Samimiyet burada ölçülür.
© Milli Gazete
