Dün “Bebek Katili” dediğinizi bugün kurucu önder yapıyorsanız, bu dönüşümü neyle izah edeceksiniz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün Kızılcahamam’daki 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda yaptığı “AK Parti, MHP, DEM Parti olarak beraber yürüme kararı verdik” açıklaması, sadece bir siyasi ittifak ilanı değildir. Aynı zamanda yıllardır toplumu ayrıştırmak için kullanılan kutuplaştırıcı dilin, ötekileştirici söylemlerin ve halkın zihnine boca edilen ithamların aslında ne kadar araçsallaştırılmış olduğunu gösteren çarpıcı bir itiraftır.
Akit Gazetesi’nin internet manşetinde yer alan “Türk-Kürt-Arap, Türkiye hepimizin ortak yuvası” başlığı altında AK Parti, MHP ve DEM Parti heyetlerinin birlikte çalışma süreci yansıtılıyor. Bu tablo, geçmişte DEM Parti’ye yöneltilen sert suçlamalarla büyük bir çelişki oluşturuyor. Madem bugün DEM Parti ile aynı masada oturmak, birlikte yol yürümek normalleşti, o hâlde dün edilen onca söz, atılan iftiralar neydi?
Hatırlayalım: DEM Parti yıllarca “PKK’nın siyasi uzantısı”, “Kandil’in sözcüsü”, “Apo’nun partisi” gibi ağır ithamlarla yaftalandı. Onlarla selamlaşanlar bile hain ilan edildi. Seçim meydanlarında “HDP masanın altında, Kandil arkalarında” sözleri sloganlaştırıldı. Muhalefet partileri bu söylemlerle linç edildi. Ama bugün aynı yapıyla beraber yürüme kararı kamuoyuna bir “birlik mesajı” olarak sunulabiliyor.
Seçim döneminde, sadece Saadet Partili olduğumuz için bize alçakça “PKK’yla iş birliği yapıyorsunuz” iftirasını atan akraba, eş, dost… Şimdi neredesiniz? O günlerde o kirli ithamları büyük bir özgüvenle, hatta vicdanınız rahatmış gibi dile getiriyordunuz. Bugün neden suskunsunuz? Utanıyor musunuz? En azından biraz insanlık ve vicdan kırıntısı kaldıysa, çıkın da bir helallik isteyin! Sırf siyasi tercihlerimiz........
© Milli Gazete
