Barış” adı altında yeni bir tuzak mı?
Alman gazetesinde çıkan habere göre dün Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Netanyahu bir araya geldi. Masada sözde bir ‘barış planı’ vardı. İsrail çoktan onay verdi, şimdi ise baskı Hamas’a çevrildi. Trump kameraların önünde iyimser bir tablo çizerken, ‘ Gazze’de barış çok yakın’ dedi. Oysa bu açıklamalar, Gazze’deki gerçekleri örtmeye ve tek taraflı bir planı dayatmaya hizmet ediyor.
Peki gerçekten öyle mi?
Planın ilk maddesi Hamas’ın silahsızlandırılması. Yani direnişin kökten tasfiyesi. İsrail ordusu ise Gazze’den “aşamalı olarak” çekilecekmiş. Başka bir deyişle, mazlumun elinden silah alınacak, zalim ise bölgede kalmaya devam edecek. “Barış Konseyi” adı altında ABD’nin belirlediği aktörler yönetimi denetleyecek. Hatta Tony Blair gibi Irak işgalinin sorumluları bu sürecin içinde olacak. Böyle bir tabloda barıştan mı, yoksa vesayetten mi söz edeceğiz?
Netanyahu planı överken niyetini de saklamadı: “ Filistin devleti olmayacak.” Yani ortada ne bağımsızlık var ne de özgürlük. Trump ise Hamas’a şantaj yaptı: “İmzalamazsanız savaş devam eder, tüm dünya sizi suçlar.” Bu tehdit değil de nedir?
Dünyanın gözü önünde iki yıla yakın bir süredir 65 bin insan katledildi. İsrail Gazze’de direnişi bitiremedi. Peki şimdi niçin duracak? Arz-ı Mevud........
© Milli Gazete
