menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mont Pelerin Cemiyeti

18 1
06.07.2025

Takvimler 10 Nisan 1947’yi gösteriyordu. İngiliz asıllı Avusturyalı akademisyen Friedrich Hayek öncülüğünde İsviçre’de Cenevre Gölü’nün kıyısında, yanı başındaki dağda bir cemiyet kuruldu.

Frank Knight, Karl Popper, Ludwig von Mises gibi akademisyen ve ekonomistler bu cemiyetin kurucuları arasındaydı. Bu kuruluşun adı sonraki yıllarda sıkça gündeme gelecek olan ve adını kurulduğu dağdan alan Mont Pelerin Cemiyeti idi.

Ekonomistler başta olmak üzere 36 meslek grubundan isimleri bir araya getiren irade ise Amerika Birleşik Devletleri’ydi. Merkezi ABD’nin Teksas eyaletinde, Texas Tech Üniversitesi’ndeydi. Arkasındaki isim ise bugün “küreselcilik” fikrinin yapı taşlarını oluşturanlardan biri; Harold Luhnow’du. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Orta ve Doğu Avrupa’da birçok sosyalist devletin ortaya çıkmasıyla birlikte, Batı medeniyetinin değerlerinin risk altına girdiği düşüncesi bu topluluğu bir araya getiren başlıca gerekçeydi.

Peki neydi Batı medeniyetinin değerleri?

Cemiyetin Batılı değerlerden kastı büyük ölçüde sosyalizm karşıtlığıydı. Zira onlara göre Avrupa medeniyetinin değerleriyle uyuşan öncelikli model liberal ekonomi modeliydi. İkinci Dünya Savaşı’nın ekonomik yıkımının ardından başlayan buhranın, üst ekonomik sınıfı zayıflatacağı ve sosyalist ekonomik modellere dönüştüreceği düşüncesini bir tehdit olarak gören siyasi elitler bu oluşumla birlikte yeni dünya düzeninde kendilerini nasıl koruyacaklarına ve güçlerini nasıl sürekli hale getireceklerine dair çalışmalar yapmaya başladılar. Öyle ki bugün Avrupa Birliği’nin kararlarına doğrudan müdahale edebilecek güçteki “The European Round Table of Industrialists” yani Avrupa Sanayicileri Yuvarlak Masası da bu modellerden biriydi.

Görünürde devletlerin hiçbir ekonomik gelişmeye doğrudan müdahale etmediği, yalnızca güvenliği sağlamakla mükellef olduğu bir devlet tasviri bu yeni düzenin önceliği olacaktı. Fakat tıpkı 1929 buhranı, 2008 krizi dönemlerinde olduğu gibi küresel elitlerin mal varlığı tehlikeye girerse hükümetler kesenin ağzını sonuna kadar açacaktı. Yeryüzü hakimiyetinin İsrailoğullarının, ahiretin ise kendilerinin olduğuna inanan........

© Milli Gazete