Türkiye sahtekârlarına ağlamıyor…
Yer yerinden oynamalıydı.
Türkiye, 400 akademisyenin diplomasının sahte olduğunu duyduğunda,
Kıyametler kopmalıydı.
Yok, tepki çok cılız.
Çok normalmiş gibi fazla üzerinde durulmadı bile.
Yapanın yanına kâr kaldığı ülke.
Her boyutu yaşandığından memleketimiz ziyadesiyle hırsızlığa aşina.
İnsan bazen düşünmüyor değil.
Çalmak fiili bu milletin genetiğine mi kodlanmış.
Kul hakkı, haksız kazanç, hak gaspı, vurgun, hak yeme, ihtikâr,
Öylesine normalleşmiş ki.
Literatürde çok büyük günah olarak geçmemekte.
Bu ülkede yetmişli seksenli yıllarda sahtekârlar, farklı kişileri kendi yerlerine, üniversite sınavına sokup hukuk, tıp kazanmaktaydı.
Doksanlı yıllarda sahtekârlar çıtayı yükseltip üniversite sorularını çalıp bazı kişilere vererek, binlerce gencin emeği, alın teri, hakkı çalındı.
Şimdi sahte diploma skandalı.
Sadece erişilebilen sayı, 400 sahte akademisyen.
Muhtemelen henüz fark edilemeyen bir o kadar sayı daha mevcut.
Sahte........
© Milli Gazete
