menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Halenin Etrafında

10 0
13.04.2025

“Milk-i bekâdan gelmişem fânî cihânı neylerem

Ben dost cemâlin görmüşem hûr ü cinânı neylerem.”

(Yunus Emre)

***

· “Ağızlarından dökülen söz sadece şuydu: “Rabbimiz! Günahlarımızı ve işlerimizde gösterdiğimiz taşkınlıkları bağışla, ayaklarımızı sabit kıl! Şu kâfirler topluluğuna karşı bize yardım ve zafer ihsan eyle!” (Âl-i İmran, 147)

· “Allah da onlara hem dünya nimetlerini hem de âhiret mükâfatının en güzelini verdi. Çünkü Allah, böyle iyilik ve ihsan sahiplerini sever.” (Âl-i İmran, 148)

***

Hucurat Suresi’nde Geçen İnsan İlişkilerinde 9 Kural

· “Size gelen bir haberin doğruluğunu araştırın.” (Hucurat, 6) / “Adaletli davranın.” (Hucurat, 9) / “İnsanların arasını düzeltin.” (Hucurat, 10) / “Alay etmeyin.” (Hucurat, 11) / “Birbirinizi ayıplamayın.” (Hucurat, 11) / “Birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın.” (Hucurat, 11) / “Zannın birçoğundan sakının.” (Hucurat, 12) / “Kusurları ve mahremiyetleri araştırmayın.” (Hucurat, 12) / “Birbirinizin gıybetini yapmayın.” (Hucurat, 12)

Cuma

Bilginin Tarihselliği ve Epistemik Kırılmalar

Michel Foucault’nun Kelimeler ve Şeyler (Les Mots et les Choses, 1966) adlı eseri, bilgi, temsil ve epistemik kırılmalar üzerine bir arkeolojik incelemedir. Kitap, Batı düşüncesinde üç temel epistemenin (Rönesans, Klasik ve Modern) nasıl şekillendiğini ve bunların bilgi üretiminde nasıl belirleyici olduğunu ele alır. Foucault’nun epistemeler kavramı, bilginin doğrudan ilerleyen bir birikim olmadığını, aksine belirli dönemlerde radikal kırılmalar yaşadığını öne sürer. Bu bağlamda, günümüzde bilgi üretiminin nasıl dönüştüğü incelendiğinde, dijitalleşme, yapay zekâ ve veri bilimi gibi alanların, modern epistemenin ötesinde yeni bir bilgi rejimi oluşturup oluşturmadığı tartışılabilir. Foucault’nun modern epistemenin temelini oluşturan temsil anlayışının giderek çözüldüğünü iddia etmesi, günümüzde hakikat-sonrası (post-truth) tartışmalarıyla ilişkilendirilebilir. Günümüzde bilgi, mutlak gerçekliği temsil etmek yerine, çeşitli iktidar mekanizmaları ve söylemler aracılığıyla şekilleniyor.

Foucault, modern epistemenin merkezinde yer alan “insan” fikrinin giderek silinmekte olduğunu iddia eder. Günümüzde transhümanizm, yapay zekâ ve biyoteknoloji gibi gelişmeler, insan kavramının dönüşümüne işaret ediyor. Foucault’nun sonraki çalışmalarında geliştirdiği disiplin ve biyo-iktidar kavramları, Kelimeler ve Şeyler’de epistemik düzenlerin nasıl işlediğini anlamak için kullanılabilir. Bugün büyük veri, gözetim kapitalizmi ve dijital platformlar, modern bilginin nasıl düzenlendiğini anlamamızı sağlayan yeni alanlar sunar:

Foucault'nun bilgi-iktidar ilişkileri, özellikle bilgi ve iktidar arasındaki karşılıklı etkileşim üzerinden, modern toplumların yapısını anlamamıza yardımcı olan güçlü bir teorik çerçeve sunar. Teknoloji şirketlerinin bilgi üzerindeki hâkimiyetini Foucault’nun bu teorisiyle açıklamak, aslında şirketlerin bilgi üretimi, dağıtımı ve denetimiyle kurduğu iktidar ilişkilerini anlamamıza olanak tanır.

Foucault, bilgi ile iktidar arasında çok sıkı bir bağ olduğunu savunur. Ona göre, bilgi sadece gerçekleri açıklamakla kalmaz, aynı zamanda toplumun nasıl işlediğini ve bireylerin nasıl davrandığını şekillendiren güç ilişkilerini kurar. Bu güç ilişkileri, bireylerin düşüncelerini, davranışlarını ve sosyal yapıları düzenler. Teknoloji şirketlerinin, özellikle dijital veri ve kullanıcı bilgisi üzerindeki kontrolü, bu iktidar ilişkilerinin bir örneğidir. Foucault'ya göre, bilgi, toplumsal yapıları inşa eden ve yeniden üreten bir güç aracıdır. Teknoloji şirketleri, veriyi toplamak, analiz etmek ve kullanmak suretiyle, toplumda belirli normları ve davranış biçimlerini şekillendiren bir "bilgi üreticisi" haline gelirler. Bu veri, kullanıcıların neyi sevdiğini, neye ilgi gösterdiğini, neye tepki verdiğini belirleyen algoritmalarla işlenir. Bu da dijital platformlar üzerinde gücü elinde tutan şirketlerin, kullanıcıların düşünce ve davranışlarını yönlendirmesine olanak tanır.

Foucault'nun panoptikon kavramı, bireylerin sürekli olarak gözlendiği bir yapı içinde yer aldıkları fikrini ifade eder. Teknoloji şirketleri, kullanıcıların sürekli olarak dijital ortamda izlenmesini sağlar ve bu izleme, bireylerin davranışlarını doğrudan şekillendirir. Örneğin, sosyal medya platformları, kullanıcıların neyi paylaştığını, nasıl etkileşimde bulunduğunu ve hangi içerikleri tercih ettiğini sürekli olarak izler. Bu izleme, bireylerin kendi davranışlarını denetlemelerini sağlar, çünkü her zaman izleniyor olma fikri, bireylerin belirli normlara........

© Milli Gazete