menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hadım Ağalığının Kurumsallaşması ya da İşlevsizliğin Yeni Rejimi

13 0
27.08.2025

Tarihi okurken zamanın ruhu kadar, zihniyetlerin izlerini de sürmek gerekir. Osmanlı saray sisteminin derinliklerine indiğimizde karşımıza çıkan yapılardan biri olan hadım ağalığı, görünürde bir koruma ve düzenleyicilik görevi üstlenir. Ancak bu figürler, zamanla kendi varlıkları üzerinden bir bürokratik iktidar ağı örmüş, sistemi korumak yerine gizli bir vesayetin taşıyıcısı olmuşlardır. Bugün bu figürün yalnızca tarihsel bir olgu olmadığını, aksine zihinsel bir model hâline gelerek çağdaş bürokrasinin, siyasetin ve kurumların içine sinmiş olduğunu görmek gerekir.

Hadım ağalığı aslında bir zihniyettir. Hadım edilmiş olmak, yalnızca bedensel bir eksilme değil; irade ve inisiyatif kaybının da metaforudur. Modern dünyada bu “eksilme”, gönüllü bir durum hâline gelmiştir. Artık insanlar makam, unvan, güvenlik ya da konfor uğruna kendi fikirlerini, inisiyatiflerini, hatta ahlaki duruşlarını “kesmektedirler”. Artık kimse gerçekten sorumluluk almak istememektedir; herkes bir emir eri, herkes bir memur, herkes bir “gözetleyici”.

Modern kurumlarda yaygınlaşan bu zihniyetin kökü, doğrudan doğruya hadım ağalığının temsil ettiği modele uzanır: yukarıdan gelen iradeyi uygulamak ama aynı zamanda sistemi içeriden kontrol etmek. Ne tam bir iktidar sahibi, ne de tam bir köledir bu tip; gri bir ara alanda, sistemin işleyişini aksatmadan durur. Ancak işte tam da bu aksatmadan “durma” hali, sistemin........

© Milli Gazete