Hakkını vere vere okumalı
Yüz binin üzerinde camilerimiz, yaş aranmadan bütün Müslümanlara Kur’an-i Kerim’i öğretmek üzere eğitime dünden itibaren açılmıştır.
Gayrimüslimlere 365 gün açıktır ve imamlarımız da hazır kuvvetler gibi, itfaiye eri gibi, at yarışının süvarisi gibi, ambulans şoförü gibi beklemektedir, diyelim de öyle olsun.
Hedef, Allah’ın rızasını bize kazandıracak amel/eylemlerin en salihi/uygununu öğrenmek ve uygulanışını Sevgili Peygamberimiz’i temsil eden imamlarımızdan görmek üzere kapılar açıldı.
Açılın kapılarla dünyamızı cennet edelim, ahiretimizde cennete gidelim.
Rabbimiz övdüğü Müslümanların özelliklerinden birinde şöyle buyurur.
الَّذِينَ آَتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ يَتْلُونَهُ حَقَّ تِلَاوَتِهِ أُولَئِكَ يُؤْمِنُونَ بِهِ وَمَنْ يَكْفُرْ بِهِ فَأُولَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُون
“Kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, onun hakkını vererek okurlar. İşte onlardır ona iman edenler. Kim ona küfrederse, onlar zarara uğrayanların tâ kendileridir.” (Bakara süresi ayet 2/121)
Baktığım tefsirlerde sahabeden hakkını verme konusunda nakiller vardır:
Abdullah ibni Abbas diyor ki; “Harfin hakkını vererek, durak yerlerinde durarak ve........
© Milli Gazete
