menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dikkat! insanlık dersi veriliyor

21 1
23.09.2025

Su kuyularının sınırı vardır.

Petrol kuyularının da sınırı vardır.

En derin kuyu, dünyanın merkezinde sona erer.

Ama hem kâfir hem zalim olanların iç dünyalarında düştükleri gayya kuyusunun, kara deliğin sonu, cehennemin dibinde biter.

Sevgili Peygamberimiz, şehidin öldürülürken duyduğu acıyı tarif ediyor:

عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- « مَا يَجِدُ الشَّهِيدُ مِنْ مَسِّ الْقَتْلِ إِلاَّ كَمَا يَجِدُ أَحَدُكُمْ مِنْ مَسِّ الْقَرْصَةِ ». قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ

“Şehit öldürülürken hissettiği acı, ancak karıncanın (insanı) ısırması anında duyduğu acı gibidir.” (Tirmizi, Sünen, K. Fazlü’l- cihad, bab 26, İbni Mace, Sünen, K. Cihad, bab 16, Ahmet, Müsned, Ebu Hüreyre hadisi, Taberani, Mu’cemü Evsad, Ahmet bin Raşdin hadisi)

Uhud’da mızrakla kalbinden vurulan, karnı yarılan ve ciğeri çıkarılan Hazreti Hamza’nın (r.a) duyduğu acı, karınca ısırığı gibidir.”

Gazze şehitlerinin de, vücutları paramparça olsa, kabre koyacak parça bulamasa, duydukları acı, Netanyahu’nun dipsiz kuyularının karanlığında duyduğu acının milyarda birini hissetmezler.

“Öyle olmasaydı böyle olmazdı” gevelemesine girmeyelim.

Ecelin değişmeyeceğini apaçık söylüyor Rabbimiz:

وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللَّهُ النَّاسَ بِظُلْمِهِمْ مَا تَرَكَ عَلَيْهَا مِنْ دَابَّةٍ وَلَكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى فَإِذَا جَاءَ أَجَلُهُمْ لَا يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلَا يَسْتَقْدِمُونَ

“Eğer Allah, insanları zulümleri sebebiyle cezalandırmış olsaydı, yeryüzünde bir tek canlı bırakmazdı. Ancak onları belirli bir zamana kadar geciktirir. Onların eceli geldiği zaman bir saat geri kalmaz, ileri de gitmez.” (Nahl süresi ayet 16/61)

Şu iki sene içerisinde işgalci İsrail’in hastanelerinden........

© Milli Gazete