İstikamet ayı Ramazan
Bismillahirrahmanirrahim
Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah’a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz.
Ramazan ayının başındayız. Bu ay vesilesiyle her Müslüman, nasıl bir istikamete sahip olduğunun muhasebesini gerçekten yapması hayrına olur. Bir Müslüman; her şart altında batıla muhalefet etmekle emrolunmuştur. Batıla muhalefeti olmayanın istikameti, Allah’ın razı olduğu bir istikamet olmaz. Ramazan’ın en önemli sıfatlarından birisi de hiç şüphesiz Kur’an’ın bu ayda indirilmiş olmasıdır. Mücadele Sûresi’nin 22. ayetinde Allah; müminin istikameti ve batıla muhalefeti konusunda şu beyanda bulunur. “Allah’a, Allah’a imanın gerektirdiği esaslara ve ahiret gününe iman eden bir milletin, babaları, oğulları, kardeşleri yahut akrabaları da olsa, Allah’a ve Resulü’ne, Kur’an’a ve sünnete isyan edip düşman olanlarla karşılıklı sevgi bağı kurmuş dostlar olduklarını göremezsin. Onlar, Allah’ın kalplerine, akıllarına imanı yerleştirdiği, kendilerini doğal, dini, sosyal, siyasi, ekonomik ve idari düzeni içeren, ihya eden, insanları ve toplumları pislikten arındıran, vahyi Kur’an’la desteklediği müminlerdir. Onları altından ırmaklar akan, içinde ebedi yaşayacakları Cennet konaklarına koyacaktır. Allah onlardan razı olmuştur. Onlar da Allah’tan razı oldular. İşte onlar, Allah’ın dinine yardım eden Allah’ın hizbi olanlardır. Unutmayın, Allah’ın hizbi olanlar, işte onlar, gerçek felaha, kurtuluşa erenler olacaktır.” İslam’da, Muhacir olmak da, Ensar olmak da çok şerefli bir sıfattır. Kur’an, Ensar olanların sıfatını şöyle açıklar. “Onlardan önce o Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan Medineli fedakâr Müslümanlara gelince, onlar, kendi ülkelerine göç eden bu muhacirleri kendi canları gibi severler ve onlara fazladan verilen ganimetlerden dolayı içlerinde en ufak bir kıskançlık, bir burukluk duymazlar. Hatta kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, daha muhtaç durumda olan mümin kardeşlerini kendilerine tercih........
© Milli Gazete
